Cumhuriyet bayramı pastası; balkabaklı kubbe pasta


cumhuriyet bayramı pastası

Cumhuriyet bayramı pastası ismi işin latifesi aslında ama güzel bir tesadüf oldu. Epey yıllar önce bir kaç defa yaptığım bu kubbe pasta Haldun’un aklına düşmüş geçenlerde hem de yeni bir fikir ilavesiyle. Kabakların da en güzel zamanı, klasik kabak tatlısı yerine deneyebileceğiniz çok güzel bir alternatif, oldukça da kolay bir tarif. Üstünü Haldun’un önerisiyle pişmaniye ile süsledik hem şık hem de lezzetli oldu.

balkabağı pastası

Malzemeler: 20 cm çapında derin kubbe kase kullanıldı

Kabak dolgusu için:

– 1 kg ayıklanmış bal kabağı

– 2 su bardağı toz şeker

– 1/2 su bardağı su

– 1 su bardağı ceviz

– 1 paket toz krem şanti

– 1 su bardağı soğuk süt

Taban keki için :

– 1 iri yumurta

– 1 Türk kahvesi fincanı şeker

– 1 Türk kahvesi fincanı un

– 1 çay kaşığı kabartma tozu

– 1 çay kaşığı vanilya

-1 çorba kaşığı sıvı yağ

Üst kaplama için :

– 100 gr bitter çikolata

– 50 gr sıvı krema

– 200 gr pişmaniye

 

Kabakları yıkayıp süzerek bir tencereye alın, üzerine şekeri ve suyu ilave edin. Orta ateşte kabaklar yumuşayıp suyunu çekene kadar pişirin. Bütün suyu çektiğinde kabak tatlısı kıvamında olacaktır. El blenderi ile kabakları püre haline getirin, soğumaya bırakın. Toz krem şantiyi soğuk sütle katılaşana kadar çırpın. Cevizleri çok ince olmamak üzere kıyın. Soğuyan kabak püresine krem şantiyi ve cevizleri ekleyin homojen hale gelene kadar karıştırın.

Kek için yumurtayı şekerle krema kıvamına gelene kadar çırpın, unu, kabartma tozu ve vanilyayı ekleyin. En son sıvı yağı ilave edip karıştırın. 20 cm çapında bir kek kalıbının tabanını pişirme kağıdı ile kaplayın. Kek karışımını döküp yayın. 170 derece fırında 10-12 dk pişirin. Kalıbından çıkarıp soğumaya bırakın.

Kubbe biçimli kasenin içini streç film ile kaplayın. Kabak püresini kalıba düzgünce, içinde hava boşlukları kalmayacak şekilde yerleştirin.En üste pişen keki yerleştirin. Tüm kalıbı steç film ile kaplayıp derin dondurucuya kaldırın, bir gece donmaya bırakın.

Ertesi gün kalıbı dondurucudan çıkarın, servis tabağına ters çevirerek çıkarın, üstünden streç filmi sıyırın. Çikolata ve kremayı ben mari usulü kaynayan bir suyun üzerinde eritin. Erimiş çikolatayı donmuş kabak püresinin üstüne dökün, her tarafını kaplamasını sağlayın. Soğuğun etkisiyle sıcak çikolata hemen donacaktır. Çikolatanın üstünü didiklediğiniz pişmaniyeler ile kaplayın.

pişmaniyeli kabak pastası

Oda sıcaklığında 10 dk beklettikten sonra dilimleyerek servis edebilirsiniz.

balkabaklı kubbe pasta

 

Bu çok şık, çok değişik ve çok lezzetli  pasta-tatlı misafirlerinizi çok memnun edecek emin olun 🙂

Afiyet olsun!

 

Baharatlı sebze tuzu ile şehriye pilavı ve misket köfte


biber soslu misket köfte

Yemeklerimizi lezzetlendirmek için çeşitli ilaveler  kullanırız çoğu zaman, baharatlar, et suları, aromalı otlar veya bulyonlar. Sonuncusunu uzun zamandır tercih etmiyoruz ama yerine koyabileceğimiz doğal bir karışım hazırladım ondan yola çıkarak. Hem lezzet arttırıcı bir katkı hem de pek faydalı zerdaçalı yemeklerimizde kullanmanın bir yolu olarak çok kullanışlı oldu, şiddetle tavsiye ediyorum.

çeşnili tuz 7

Baharatlı sebze tuzu :

Malzemeler :

– Kurutulmuş sebze karışımı (aktarlarda hazır halde satılan içinde kereviz, soğan, biber vs karışımı): 1 kase

– Sarımsak tozu: 1 tatlı kaşığı

– Zerdeçal: 1 çorba kaşığı

– Renkli tane biberler: 1 çorba kaşığı

– Kaya tuzu: 2 çorba kaşığı

çeşnili tuz 1

çeşnili tuz 2

çeşnili tuz 4

çeşnili tuz 5

Tüm malzemeleri bir baharat değirmeninde ince olarak çekin ve kapaklı kavanozda saklayın. Yemeklerinize lezzet verici olarak bir tatlı kaşığı ekleyebilirsiniz. Hem çorbalarda, hem sulu yemeklerde hem de pilavlarınızda zevkle kullanabilirsiniz. Zerdeçal sade pilavların rengini bir miktar sarıya çevirse de ben yine de seviyorum, tercih size kalmış.

çeşnili tuz 6

 

Baharatlı sebze tuzuyla yaptığım şehriye pilavı ve soslu köfte tarifim sizin için:

Şehriye pilavı ve biber soslu misket köfte: 4 kişilik

Malzemeler :

Pilav için:

– 2 su bardağı iri arpa şehriye

– 1 kuru soğan

– 2-3 yemek kaşığı zeytinyağı

– 1 yemek kaşığı tereyağı

– 1 tatlı kaşığı baharatlı sebze tuzu

– 1 çay kaşığı tuz

Biber soslu misket köfte için :

– 350 gr dana köftelik kıyma

– 1 adet küçük kuru soğan

– 2 dilim bayat ekmek

– bir kaç dal maydanoz

– tuz, karabiber

– 2 domates

– 1 adet iri kırmızı biber

– zeytinyağı

– 1 tatlı kaşığı baharatlı sebze tuzu

– üzeri için taze kekik

Pilav için soğanı ince yemeklik doğrayın. Tenceye alıp bir kaç kaşık zeytinyağı ve tuz  ile orta ateşte yakmadan soteleyin. Soğanlar yumuşadığında şehriyeleri ilave edip kavurmaya devam edin. 1 tatlı kaşığı sebze tuzunu ve tereyağını ekleyip biraz daha kavurun. Üzerini örtecek kadar sıcak su ilave edip kapağını kapatın. Kısık ateşte tüm suyunu çekene kadar pişirip ateşi kapatın, demlenmeye bırakın.

Köfte için soğanı rendeleyin, bayat ekmekleri su ile ıslatıp sıkın, maydonozları ince kıyın. Ekmek içi, soğan, kıyma, maydonoz, tuz ve karabiber hep birlikte yoğurun. Karışımdan misket köfteler yuvarlayın. Tavaya bir kaç kaşık zeytin yağı koyup ateşe alın. Isınınca köfteleri ilave edin, tavayı sallayarak her tarafının eşit olarak  pişmesini sağlayın. Onlar pişerken diğer yanda domatesi ve biberi rendeleyin kızaran köftelerin üzerine ilave edin. Sebze tuzunu ekleyerek tatlandırın. Kapağı kapatıp kısık ateşte domatesler suyunu çekene kadar pişirin.

şehriye pilavı ve biber soslu top köfte

Servis ederken demlenmiş şehriye pilavının üzerinde servis edin. Taze kıyılmış kekik ile süsleyin.

Bizim çok sevdiğimiz hızlı, lezzetli ve sağlıklı bir akşam mönüsü, dilerim siz de seversiniz.

Afiye olsun!

 

Mürdüm erikli crumble


crumble

Bugün mevsim meyveleri ile kolayca yapabileceğiniz nispeten hafif bir tatlı tarifim var sizler için.

Mürdüm eriğiyle hazırladığım crumble pek çok meyve çeşidi ile hazırlanabilir, hatta bir kaç meyvenin bir arada kullanılması da çok lezzetli olur. Crumble kökeni İngiliz mutfağına dayanan bir tatlı çeşidi. Çoğunlukla doğranıp ayıklanmış çiğ meyvelerin biraz şekerle harmanlanıp üzerine de hamur haline getirilmemiş, kum halinde bırakılmış unlu, tereyağlı, şekerli karışım dökülüp fırınlanarak yapılıyor. Fırında üst kısım kızarıp kıtırlaşırken alttaki meyveler kendi suyu ve şekeri ile pişip nefis bir şekilde karamelize oluyorlar. Meyveleri lezzetlendirmek için hiç bir şey eklemeyebileceğiniz gibi bazen biraz şeker, tarçın veya başka baharatlar eklemek mümkün. Üst kısım için un, şeker ve tereyağı mutlaka olması gerekenler, bunlara ilave olarak baharatlar, badem, fındık veya ceviz gibi kuru yemişler ve yulaf ezmesi eklenebilir.

erik crumble

Yağı ve şekeri bir tarta veya paya göre çok daha az, meyvesi bol bu tatlı çeşidi kısa sürede bir tatlı ikram etmek için de mükemmel. Bu kolay tatlıyı daha önce denemediyseniz mutlaka benim için bir şans verin derim. Gelelim tarife;

Malzemeler :

– 500 gr mürdüm eriği

– 1 su bardağı un

– 1/2 su bardağı şeker

– 2 dolu yemek kaşığı tereyağı

– 1 çay bardağı fındık

– 1 tatlı kaşığı tarçın

mürdüm erikli crumble

Fındıkları bir tavada kısık ateşte hafifçe kavurun. Erikleri yıkayıp ikiye bölün, çekirdeklerini çıkarın, bir fırın kabına yerleştirin.

erikli crumble malzemeler

Mutfak robotunda un, tereyağı, şeker, tarçın ve fındığı hep birlikte kum kıvamına gelene kadar çekin.

rondoda çeilmiş malzemeler

Karışımı eriklerin üstüne eşit şekilde yayın.

crumble fırına hazır

180 derece fırında 30 dk kadar üzerine kızarana kadar pişirin. Fırından alıp 10 dk dinlendirdikten sonra servis edebilirsiniz.

mürdüm erikli crumble

Pişmiş meyvelerin yumuşacık dokusu, karamelize lezzeti, üzerinde kıtırlaşmış nefis fındık kokulu örtüsü ile tatlımız ağzınızı şenlendirecek. Hele yanında bir top dondurma varsa demeyin keyfinize 🙂

Afiyet olsun!

Haftasonu için değişik brunch alternatifleri


pastırmalı yumurtalı kumpir

quesilada

Tatiller bitti, evlere dönüldü, okullar açıldı. Ortam değişikliklerine adapte olmakta zorlanan evdeki genç için hafta sonunu biraz renklendirecek geç kahvaltı- öğle yemeği alternatifleri arayışına girdim son günlerde. Değişik tatlara meraklı delikanlı için iki yeni tarif denedim ve oldukça beğenildi. Ben de hemen sizlerle paylaşmak istedim, belki bu hafta sonu yaparsınız.

Tariflerimiz oldukça basit, biri kumpir patates içinde pastırmalı yumurta, diğeri de hazır dürüm ekmekleri ile yapabileceğiniz elmalı, soğanlı ve peynirli bir kıtır gözleme tarzı bir tarif. Tarifin orjinali Meksika mutfağında pek çok çeşidi yapılan Quesadilla’ya dayanıyor. İki taco ekmeği (bizdeki dürüm ekmeği benzeri) arasına eriyen bir cins peynir ile birlikte konan çeşitli malzemelerin tavada altlı üstü gözleme gibi pişirilmesiyle hazırlanıyor. İki tarafı da güzelce kızarıp içindeki peynir eridiğinde üçgen parçalara kesilerek servis ediliyor. Oldukça pratik ve lezzetli, dilediğiniz malzemeyi kullanabilirsiniz içinde. Ben geçen hafta sonu brunch için elmalı ve soğanlı bir iç hazırladım. Hemen itiraz etmeyin, ekşi elmalar, tatlı kırmızı soğan, nefis gouda peyniri ve taze kekik pişince nefis bir birliktelik oluşturuyor.

Sırasıyla tariflere başlayalım; önce bize en yakın lezzete sahip “Pastırmalı yumurtalı kumpir patates

Malzemeler :

– 4 adet iri patates

– Yağlı kağıt

– Alüminyum folyo

– Tereyağı

– Eski kaşar peyniri rendesi

– 4 dilim pastırma

– 4 adet yumurta

Patatesleri fırçayla çok iyi yıkayın, kurulayın. Patatesleri resimde görüldüğü gibi önce yağlı kağıda, sonra alüminyum folyoya sarıp sıkıca paket yapın. Patateslerin pişerken doğrudan alüminyuma dokunmaması için önce yağlı kağıda sarıyoruz. 180 – 200 derece fırında 60 dk kadar pişirin. İnce bir bıçak veya tahta şiş yardımıyla pişip pişmediklerini kontrol edin, hala sertse biraz daha pişirin.

kumpir hazırlık

Pişen patateslerin üstünden bıçakla bir kapak kesin. Patatesin içini bir kaşıkla dikkatlice çıkarın. İç patatesleri istediğiniz kadar tereyağı ve peynir rendesi ile karıştırın, tuz ve karabiber ile tatlandırın. Lezzetlendirilmiş harcı patatesin içine sıkıştırarak yerleştirin. Fazla gelirse koymayın, yumurta için yer ayırın. Pastırmayı ufak parçalara bölün patatesin içine koyun. En üste bir yumurtayı kırın, birazıcık tereyağı ekleyin.

kumpir yumurtalı pastırmalı

180 derece fırına verin, yumurta beyazı tamamen pişene kadar 15 dk pişirin. Üstüne peynir rendeleyerek servis yapın.

pastırmalı kumpir

 

Nefis Pastırmalı kumpir yumurtamız hazır, şimdi ikinci tarife geçebiliriz;

Elmalı Gouda Peynirli Quesadilla

Malzemeler :

– 4 adet dürüm

– 2 elma

– 1 kırmızı soğan

– 100 gr gouda peyniri

– 1 yemek kaşığı tereyağı

Bu tarifte çift taraflı balık tavasını kullanmak bana çok büyük kolaylık sağladı. Adı balık tavası ama ben sadece bu tür işler için kullanıyorum. Size de tavsiye ederim. Soğanı ince piyazlık doğrayın, tereyağının bir kısmı ile tavada karamelize olana kadar kavurun. Elmaları soyun ince dilimler halinde kesin. Peyniri rendeleyin, kekiği ince doğrayın. Tavayı çift taraflı yağlayın.

elmalı quesilada malzemeler

Tavaya bir dürüm ekmeğini koyun. Üzerine karamelize olmuş soğanların yarısını yayın. Soğanların üzerine elmaların yarısını dizin. Onların üstüne de peynir rendesinin yarısını koyun, taze kekik serpin. Malzemelerin üstüne ikinci dürümü kapatın. Tavanın kapağını kapatıp orta-kısık ateşte ocağa koyun.

quesilada yapım aşama

 

Dürümün altı kızarınca alt üst edip diğer tarafını da pişirin. Kalan malzemelerle ikinci quesadillayı da hazırlayıp pişirin. Pizza bıçağı veya keskin bir bıçakla üçgen parçalara kesip servis edin.

elmalı gouda peynirli quesilada

Altı üstü kıtır kıtır kızarmış, ama içi nefis pişmiş karamelize soğan, yumuşacık elma ve ermiş çok lezzetli peynirle dolu bu yeni lezzet inanın sizi çok mutlu edecek.

Afiyet olsun!

Patlıcan parmesan


patlıcan parmesan 12

 

Okul mevsimi geldi, yaz resmi olarak bitti, sonbahar yavaş yavaş yüzünü gösteriyor. Ama ben kendimi yazdan koparmakta zorlanıyorum. Sonbahar meyve ve sebzelerine geçmeden, güzel patlıcanların mevsimi tam olarak bitmeden size güzel bir patlıcan yemeği alternatifim var. Etsiz ama protein değeri yüksek, çok lezzetli bir İtalyan mutfağı klasiği ; Patlıcan Parmesan.  Orjinalinde patlıcanların kızartılarak yapıldığı tarifi sizler için ve kendim için hafifleştirdim 🙂 Patlıcanları fırında kızartıyoruz, daha az yağlı ama lezzetinden bir eksilme olmuyor. Haydi birlikte yapalım;

Malzemeler :

– 2 adet iri bostan patlıcan

– 1 kg olgun domates

– 300 gr mozeralla peyniri

– 100 gr parmesan peyniri

– zeytinyağı

– kurutulmuş fesleğen

– 2 diş sarımsak

– 1 kesme şeker

– tuz, karabiber

Patlıcanları kaplamak için;

– 1-2 yumurta

– un

– kurutulmuş ekmek kırıntısı veya galeta unu

Patlıcanları alacalı soyun ve enine 1 cm kalınlığında dilimleyin. Üzerine tuz serpip 30 dk kadar bekletin. Patlıcan dilimlerini kağıt peçete ile kurulayın. Bir kasede yumurtayı az su ile çırpın. Bir tabağa bir miktar un koyun, diğer bir tabağa da ekmek kırıntılarını koyun. Patlıcan dilimlerini önce una, sonra yumurtaya ve en son olarak ekmek kırıntılarına bulayın. Yağlı kağıt serilmiş fırın tepsisine dizin. Üzerlerine fısfıslı yağ şişesi ile zeytinyağı sıkın. Patlıcanları ters çevirip diğer yüzlerini de yağlayın. Fısfıslı şişeniz yoksa bir fırça ile yağ sürebilirsiniz. 200 derece fırında patlıcanlar kızarana kadar yaklaşık 30 dk pişirin, gerekirse arada maşa ile patlıcanları alt üst edin.

patlıcan parmesan 1

Domates sos için domatesleri rendeleyin, tencereye alın. Bir kaç yemek kaşığı zeytinyağı ilave edin. İki diş sarımsağı ince kıyın ekleyin. Tuz, karabiber, bir kesme şeker ve bir tutam kuru fesleğen ekleyin. Orta ateşte domatesler suyunu kaybedip koyulaşana kadar pişirin.

Mozeralla peynirini ince dilimler halinde kesin. Parmesan peynirini rendeleyin. Bir fırın kabının dibine bir kaç kaşık domates sosu yayın. Üzerine bir sıra halinde patlıcanları dizin. Her patlıcan diliminin üzerine gelecek şekilde mozeralla peyniri koyun, onların üstüne hepsini kaplayacak kadar bolca domates sosu yayın. En üste parmesan peyniri rendesi serpin. Geriye kalan patlıcanları ikinci sıra olarak dizin. Aynı işlemleri sırasıyla tekrarlayarak malzemeleri dizin.

patlıcan parmesan hazırlık

 

Fırın kabını 180 derece ısıtılmış fırına koyun. 30 -35 dakika peynirler eriyip tüm lezzetler birbiriyle harmanlanana kadar pişirin. Fırından aldıktan sonra 10 dk dinlendirip servis edin.

patlıcan parmesan

 

Yumuşacık lezzetli patlıcanlar nefis erimiş mozeralla peynirleri ile bir olmuş ve üstüne bol domates sosu ve parmesan lezzeti gerçekten çok keyifli. Güzel domateslerin ve patlıcanların zamanı geçmeden deneyin lütfen.

Afiyet olsun!

 

 

Kızılcık şerbeti


kızılcık şerbeti 2

Tatil dönüşü hepinize merhaba 🙂

Bu yaz hararetimizi geçirmek için çeşitli meyve suları hazırladım. Meyvenin zamanına göre kırmızı erik, vişne, kızılcıktan bol bol soğuk içecekler yaptım az şekerli. Kızılcık zamanı geldi de geçiyor bile, bu hafta bulabilecek miyim pazarda emin değilim. Buldukça alıp derin dondurucuya da atıyorum kışın kullanmak üzere.

Aslında işlem basit, meyveyi bol su ile çok az kaynatıp bekletiyorum, süzüp ılıkken şekerini ilave ediyorum. Sonra da soğutmak üzere dolaba kaldırıyorum. Dilediğiniz zaman bol buzla servise hazır. Biliyorum epey geç kaldım ama hala sıcaklar devam ediyorken yapabiliriz. Özellikle kızılcık çok şifalı bir meyve olmanın dışında ekşiliği ve kendine has burukluğuyla çok hoş bir içecek yaratıyor.

kızılcık suyu 2

 

Tarif yukarıda anlattığım gibi çok basit ama ilk kez yapacaklar için örnek miktarlar verelim isterseniz:

Malzemeler :

– 1 kg kızılcık

– 4 litre içme suyu

– 3/4 veya 1  bardak şeker (şeker miktarını kendi ağız tadınıza göre ayarlayabilirsiniz)

kızılcık

 

Kızılcıkları yıkayıp süzün. 4 litre kadar temiz içme suyu ile bir tencereye alın, kaynamaya bırakın. İlk kaynamayı alınca altını kısın, kızılcıklar çatlayana kadar 5-10 dk pişirin. Altını kapatıp ılınmaya bırakın. Bu esnada kızılcıkların tüm aroması suya geçecektir. Ilındığında bir süzgeçle temiz bir kaba süzün. Şekerini ilave edip eriyene kadar karıştırın, tadını kontrol edin. Kızılcık suyunu cam sürahilere boşaltıp soğumaya bırakın.

kızılcık şurubu 1

kızılcık şerbeti

Kızılcılların kendine has aroması çok güçlü olduğu için ilave bir baharat koymuyorum ama erik veya vişne suyu yaparken bazen içine tarçın kabuğu veya bir iki karanfil atabiliyorum.

Bol buzla afiyet olsun!

Fındık kremalı ve vişneli muskalar


vişneli fındıklı üçgen börekler

 

Ramazan ayında aldığım ve henüz bitiremediğim baklava yufkaları ile uzun zamandır aklımda olan bir fikri uyguladım. Şu baklava yufkaları ne kadar pratik bir şey, çok seviyorum. Genelde hazır malzeme kullanmayı çok sevmem ama bazıları da hayat kurtarıyor doğrusu.

Çay sofralarınız için veya aniden kahveye gelecek misafirleriniz için çok çabuk hazırlayacağınız ama onları çok etkileyeceğiniz bir tarif veriyorum şimdi size, hazır olun 🙂

Malzemeler : 15 adet için

– 9 adet hazır baklava yufkası

– 3 yemek kaşığı tereyağı

– 250 ml (1 büyük bardak) süt

– 2 yemek kaşığı şeker

– 2 yemek kaşığı mısır nişastası

-2 yemek kaşığı ince çekilmiş fındık (siz dilerseniz badem de kullanabilirsiniz)

– 30 adet vişne reçeli tanesi ( dilerseniz çekirdeği çıkarılmış taze vişne kullanabilirsiniz)

İlk olarak kremasını pişirin. Bir sos tenceresinde nişasta, şeker ve fındık tozunu karıştırın. Sütü ilave edin. Orta ateşte koyulaşana kadar pişirin. Soğumaya bırakın. Tereyağını bir tavada yakmadan eritin.

baklava yufkası

Baklava yufkalarını aralarına erimiş yağ sürerek üçlü katlar halinde hazırlayın. Her üç katlı yufkayı enine beş eşit parçaya bölün.

Tatlı muskalar

Oluşan dikdörtgenlerin en başına bir kaşık muhallebi koyun, üzerine iki vişne ekleyin. Alt köşeden başlayarak üçgen muska şeklinde katlayarak sonuna kadar sarın.

fırına hazır

 

Hepsi tamamlanınca fırın tepsisine dizin, 180 derece fırında altın sarısı renginde kızarana kadar 30 – 35 dk pişirin. Fırından aldıktan sonra servis tabağına yerleştirin, sıcakken üzerine bolca pudra şekeri serpin.

muhallebili muskalar

 

Bu çıtır çıtır güzellikleri daha çok bekletmeden ılık ılık servis edin sevdiklerinize. İlk ısırıkta çıtır çıtır ağızda eriyen kat kat incecik yufkaların ortasında nefis yumuşacık fındıklı krema harika  bir kontras yaratıyor. Hele arada rastladığınız vişnelerin mayhoşluğu tadları dengeliyor.

DSC_0308

Şu kat kat güzelliği görüyor musunuz?

Afiyet olsun!

 

Koruk ekşili ve acı biberli bamya


ekşili acılı bamya

 

 

Bayram tatili sonrası pazarda alışveriş yaparken Ege bamyalarını görünce dayanamadım. Kırmızılı Urla bamyalarından değillerdi ama ne yapalım burada Ege bamyası da sık bulunmuyor ki.  Tazecik ama uzun bamyaları bulunca kaçırmadım.

Anneannem bamyayı zeytinyağlı olarak koruk ekşisiyle yapardı mevsiminde, bir de içine bir iki acı yeşil biber atardı, nefis olurdu. Bana onu hatırlatan bir kaç yemekten biridir acılı bamya.  Bizde daha çok piliçli Yalova bamyası tercih edilse de ev ahalisi tarafından arada uzun bamya buldukça acılısını da yapıyorum ve neredeyse hepsini kendime saklamak istiyorum 🙂

Koruk ekşisi da bana anneannemi hatırlatan şeylerden biri. Anılarımız ne kadar yiyeceklerle bağlantılı değil mi, kokular da öyle. O tat veya koku bizi geçmişimize götürüveriyor. Koruk ekşisi ya da şerbeti denince hemen çocukluğumda anneannemin buzdolabındaki şerbet şisesi geliyor aklıma. Mevsim başında daha üzümler olgunlaşmadan koruk halindeyken bağdan toplanan olmamış üzümler eve getirilir, güzelce yıkanır ve tanelenirdi. Anneannem onları ezerek sıkar ve sularını çıkarırdı ve bolca şekerle şurup haline getirir şişelere doldururdu. Hiç kaynatmadan yaptığı bu şurup meyvenin tüm tazeliğini ve vitaminini taşırdı. Bilenler bilir koruk ekşisinin çok kendine has bir tadı vardır. Nefis ekşiliğinin yanında hafif buruktur da. Koruk şerbeti içmek istediğimizde dolaptaki konsantreden bardağımıza bir parmak kadar koyar üstünü soğuk suyla tamamlardık. İşte nefis, iç açıcı ve serinletici içeceğimiz hazır 🙂  Ne kadar şanslıymışım ki bu güzellikleri yaşamışım. Elimden geldiğince bazılarını yaşatmaya çalışıyorum hala.

koruk

Bamyaları pazardan alıp eve gelince binamızın bahçesindeki asmanın koruklarının hala olgunlaşmamış olduğunu gördüm ve evet dedim bu yemek mutlaka koruk ekşisiyle olmalı. E hazır toplamışken birazıcık da şerbet yapabiliriz.

koruk şerbeti 2

Emre’ye hoş bir sürpriz oldu, tadını çok beğendi. Neyse ki onunla tat zevklerimiz çok uyuyor.

Yemeğimize gelecek olursak, alt tarafı bir sebze yemeği için bu kadar laf salatası demeyin ne olur. Bazen bir yemek bir yemekten çok daha fazlasını ifade ediyor. Bu da onlardan biri benim için ve sizlerle paylaşmak istedim. Acı ve ekşi birlikteliğini seviyorsanız mutlaka bir şanş verin derim.

Gelelim yemeğimizin tarifine :

– 500 gr uzun Ege bamyası

– 4 domates

– 1 kuru soğan

– 2-3 acı sivri biber (acılık oranını nasıl tercih ediyorsanız öyle)

– Bir Türk kahvesi fincanı kadar koruk ekşisi (eğer bulamıyorsanız bir limon suyu)

– 1 çay bardağı sızma zeytinyağı

– tuz

Bamyaları yıkayın, süzün. Bir tepsiye temiz mutfak havlusu serin, üzerine yıkadığınız bamyaları tek sıra olarak yayın. Balkonda ya da uygun havadar bir yerde kurumaya bırakın. Bu püf noktası önemli, çünkü ben de annem ve anneannemden böyle öğrendim. Ayıklamadan önce yıkayıp kuruttuğunuz bamyalar ayıklandıktan sonra pişerken salyasını bırakmıyor. Burada kurutmaktan maksadımız yıkama suyunun giderilmesi, yoksa kışlık kurutmuyoruz 🙂 Bamyaları tepeleri üçgen olacak şekilde ayıklayın. Soğanı yemeklik doğrayın. Biberleri iri parçalara bölün. Domateslerin kabuklarını soyup küp küp doğrayın.  Korukları ayıklayıp havan veya bir kavanoz yardımıyla ezin, suyunu süzün.

Tencereye zeytinyağını koyun, önce soğanları ilave edip orta ateşte hafif yumuşayana kadar kavurun. Sonra domatesleri ilave edin, tuz ekleyip pişirmeye devam edin. Domatesler yumuşadığında bamyaları ve biberleri ekleyin.

koruk ekşisi 1

Hemen koruk suyu ya da limon suyunu üzerine gezdirin. Bu nokta da salyalanmayı önlemek için önemli unutmayalım. Ben bir kaç koruk tanesini de yemeğin içine atıverdim. Şöyle bir karıştırıp domatesin bıraktığı suyun durumuna göre sebzelerin hizasına kadar sıcak su ekleyin. Kapağı kapatıp orta-kısık ateşte pişirmeye bırakın. 20 -25 dk kadar sonra bamyalar yumuşayıp arzu ettiğiniz kıvama geldiğinde altını kapatın. Ben şahsi olarak çok ezilmiş hallerini sevmediğim için yumuşak ama çatala gelecek hale gelene kadar pişiriyorum.

Her ne kadar yemeğimiz zeytinyağlı olsa da bir Egeli olarak sıcak – ılık arası yemeyi seviyorum sebzelerimi, bence siz de öyle yapın. Tadına varacaksınız eminim 🙂

koruk ekşili bamya

Afiyet olsun!

 

Patlıcan beğendili enginar ve kırmızı biber


patlıcan beğedili enginar ve közlenmiş biber dolması

 

Yaz davetlerinizde sofranızı renklendirecek bir ara sıcak tarifim var sizin için bugün. Temel malzemelerimiz patlıcan, enginar ve kırmızı biber. Yazın hep el altında olan bu güzel sebzelerle son derece pratik ve lezzetli bir tabak hazırlayabiliriz. Yine kesin ölçüler vermeyeceğim, sizler kendi miktarınıza göre ayarlayabilirsiniz adetleri, ben dört adet enginar kullanmıştım.

Malzemeler:

– 4 adet çanak enginar

– 4-6 adet kırmızı biber

– 4 adet patlıcan

– 2 yemek kaşığı kadar un

– 2 yemek kaşığı kadar tereyağı

– 1,5 – 2 su bardağı süt

– Bir miktar kaşar ya da İzmir tulumu rendesi

– tuz, karabiber, muskat rendesi

– zeytinyağı

– limon

yakından enginar beğendili

Patlıcanları ve kırmızı biberleri ateşte közleyin. Biberleri terletip soyun, bütünlüğünü bozmamaya çalışarak çekirdeklerini çıkarın. Patlıcanların kabuklarını soyun, ince kıyın. Enginarları biraz zeytinyağı, limon, tuz ve şeker eklenmiş suda hafif yumuşayana kadar pişirin.

Beğendi için bir tavada tereyağını eritin, unu ekleyip kavurun. Unun rengi çok sararmadan ezilmiş patlıcanları ekleyin, kavurmaya devam edin. Bir bardak sütü ilave edin homojen hale gelene kadar karıştırın. Kaynamaya başladığında koyuluğunu kontrol edin gerekiyorsa kalan sütten azar azar kıvamı tamam olana kadar ilave edin. Tuz, karabiber ve muskat rendesi ekleyerek tatlandırın. Çok yumuşak kıvamda bir beğendi olmasın biraz koyu kıvamlı olması daha iyi olacaktır. İçine peynir rendesini ekleyip ocaktan alın ılınmaya bırakın.

Bir fırın kabına enginarları alın, her birinin içine dolduracak kadar beğendi koyun. Közlenmiş kırmızı biberlerin içlerini de beğendi ile doldurun, kaba yerleştirin. Üzerlerine sızma zeytinyağı gezdirin. 180 derece fırında hafifçe üstleri kızarana kadar 20 – 25 dk pişirin. Fırından çıkardıktan sonra 10 dk dinlendirip servis yapın.

Bir davet sofrasında güzel bir ara sıcak veya bir vejateryen öğle yemeği olarak mükemmel bir tarif bence. Deneyin derim 🙂

beğendili enginar

Afiyet olsun!

Reyhanlı Maş fasulyesi salatası


DSC_0019

Maş fasulyesi son yıllarda mutfağımıza daha sıklıkla girmeye başlayan bir ürün. Oysa Gaziantep ve civarında eskiden beri kullanılan bir bakliyat, bizler ise yeni yeni keşfediyoruz. Sağlıklı mutfak arayışları yeni lezzetlerle tanıştırmış oluyor ne mutlu ki. Maş fasulyesi düşük glisemik indeksi, yüksek protein ve lif oranıyla çok faydalı bir bakliyat. Görünüş olarak minik börülcelere benziyor, zaten bir adı da “cin börülcesi” fakat rengi koyu yeşil. Lezzeti de yeşil mercimek ile börülce arasında bir tat. Salatalar, piyazlar, çorbalar ve yemeklerde çeşitli şekillerde kullanmak mümkün. Ben çoğunlukla çorba ve salata olarak değerlendiriyorum ve çok keyif alıyorum.

Bugün reyhanlı bir salata-piyaz hazırladım sizler için, oldukça sade, kolay fakat bir o kadar lezzetli. Malzemelerde miktar belirtmeyeceğim, siz sofranız için dilediğiniz miktarda hazırlayabilirsiniz.

Malzemeler :

– Maş fasulyesi

– Taze soğan

– Taze reyhan

– Taze nane

-Zeytinyağı

– Limon

– Sirke

– Tuz, karabiber

– Üzeri için beyaz peynir

Maş fasulyesini yıkayıp soğuk su ile ıslatın, suya biraz tuz atın. Bir saat ıslatılmış fasulyeleri süzün. Bol yeni su ile bir tencereye alın, az tuz ilave edin. Orta ateşte kaynamaya bırakın. Fasulyeler yumuşayıp hafifçe çatladığında süzün, bir karıştırma kabına aktarın. Taze soğan, nane ve reyhanı kıyın. Bir başka yerde zeytinyağı, limon suyu ve az sirkeyi az tuz ve karabiber ile çırparak sosu hazırlayın. Taze otlar, maş fasulyesi ve sosu birbirine karıştırın, servis kabına alın. Üzerine kırıklanmış beyaz peynir, nane ve reyhan yaprakları serperek servis yapın.

Eğer kendiniz için iyi bir şeyler yapmak istiyorsanız bu hem lezzetli hem de faydalı besine sofranızda yer verin derim. Hem kilo vermek isteyenler hem de şeker hastaları için çok uygun bir bakliyat.

DSC_0014

Afiyet olsun!