Posts Tagged ‘sarma’

Erikli taze yaprak sarma


Bahar geldi, yaz geliyor, üzüm bağları filiz verdi, tazecik yapraklarını sunmaya başladı. Asmaların üzeri tam da adına yakışır şekilde filizi yeşil kaplı. Çocukken anneannemin bağlarında dolaşır, yeni çıkmış filizleri uçlarından koparır yerdim. Mayhoş kendine has bir tadı vardı. Bunun gibi başka tatlar da kalmış aklımda, mesela taze nohut yerdik biz çocuklar. Mevsimi gelince taze nohut dallarını satanlar dolaşırdı sokaklarında kasabanın. Bir dalı elimize alır yuvalarında henüz tam olgunlaşmamış nohutları çıkarır yerdik. Ya anneannemin üzümler olgunlaşmadan koruklarla yaptığı koruk şurubu ve erik suları unutulur mu? Ne hoş alışkanlıklar varmış 🙂

Uzun lafın kısası tazecik yapraklar çıkınca onlardan sarma yapmamak olmazdı elbette. Anneannemin bağından gelenler kadar güzel olmasa da pazardan aldıklarım da iyiydi. Bütün kış gerektiği yerde salamura yaprakları da kullanıyoruz yemeklerimizde ama taze yaprağın lezzeti bambaşka.

Klasik usulde zeytinyağlı sarma içini çok güzel hazırlarım ayıptır söylemesi. Baharatıyla, fıstığı, üzümüyle hakkını vererek yaparım ve çok beğenilir. Ama bu mevsimde bence taze yapraklarla İzmir usulü veya Ege usulü mü demeli yalancı dolma dedikleri iç, annemin hep yaptığı gibi daha güzel oluyor. Taze otlarla lezzetlendirilmiş, karabiberden başka baharatı olmayan kavrulmamış soğan ve pirincin birleşimi yaprakların doğal mayhoşluğu ve eriklerin ekşisi ile birleşince bence mükemmel.

Tarifi ölçülerle anlatmaya gerek var mı bilmiyorum. Herkes kendi yaprak miktarına göre ayarlayabilir bunları sanırım. Yine de kendi yaptığım ölçüleri vereyim dilerseniz, biliyorsunuz benim miktarlarım hep az oluyor.

Malzemeler:

–          250 gr taze yaprak

–          2 su bardağı pirinç

–          2 orta boy kuru soğan  (bir soğan + 5 dal taze soğan kullanılabilir. Bende kalmadığı için kullanamadım)

–          ¼ demet dereotu

–          ¼ demet maydanoz

–          ¼ demet taze nane

–          1 çay kaşığı karabiber

–          1 tatlı kaşığı tuz

–          1 tatlı kaşığı şeker

–          Bir  kase yeşil erik

–          Sızma zeytinyağı

Yaprakları yıkadım, üzerine kaynar su dökerek bir kap içinde 5 dk beklettim. Yapraklar yumuşayınca sudan çıkarıp süzülmeye bıraktım. Pirinci yıkadım bir kaba aldım. Soğanı, dereotu, maydanoz ve naneyi çok ince kıydım, pirinçlere karıştırdım. Tuzunu, şekerini ve karabiberini ilave ettim. Yarım çay bardağı kadar zeytinyağını da harca döküp karıştırdım. Yaprakların ve eriklerin ekşisini düşündüğüm için harca limon suyu eklemedim. Yumuşamış yaprakları sarma harcı ile tek tek sardım. Tencerenin dibine yaprakların saplarını ve kötü yaprakları koydum. Aralarına erikler serpiştirerek sarmaları yerleştirdim. Sarmaların üzerine biraz daha zeytinyağı gezdirdim. Sarmaların hizasına gelecek kadar su ekleyip üzerine bir tabağı kapattım. Tencere kapağını da kapattıktan sonra orta ateşte pişmeye koydum. Yaklaşık 30-40 dk sonra pişmişti. Ilındıktan sonra servis yaptım.

Siz de baharı sofranızda yaşatmak isterseniz deneyin derim. Sarmaları annem gibi muntazam saramasam da bu lezzetten mahrum kalmamak için buna aldırmıyorum doğrusu 🙂

Afiyet olsun!

Bunlar arkadaşımın bahçeden toplayıp getirdiği çiçekler, o kadar güzellerdi ki paylaşmak istedim 🙂 kokuları hala başımı döndürüyor.

Bunlar da oğlumun dershane dönüşü aldığı anneler günü karanfilleri, bugüne kadar aldığım en güzel karanfillerdi 🙂

Bu arada bir şey hatırlatmak istiyorum izninizle; eğer sayfamın sağ alt köşesinde çıkan “takip et” butonunu veya yan menüdeki “takip et” yazısını tıklarsanız  grubumuza dahil olabilirsiniz. Böylece yeni yazılardan öncelikle haberdar olabilirsiniz. Sizleri aramızda görmekten çok mutlu olurum 🙂

sevgilerimle

Lahana Sarması yada dolması mı demeli?


Geçen hafta pazarda satıcının çok methettiği lahanayı almadan edememiştim. Oysa artık kış bitti, bir sürü baharlık sebzede sıra. Ama iyiki satıcıyı dinlemişim nefis bir lahana çıktı sarma yapmak için. Bütün kış bu kadar düzgün yapraklı bir lahana alamamıştım. Göbeğinden salata yaptım. Yapraklarını da dün sardım kışa veda olsun diye. Sardım dediysem annelerimizin yaptığı gibi ufak ufak, ince ince olmuyor benimkiler malesef. O yüzden dolma demek daha mantıklı galiba benimkilere:) Üç tanesinden bir porsiyon oluyor anlayın artık:) Ama ne yapalım biz seviyoruz böyle içi dolu dolu tombul sarmaları, kesinlikle tembellikten değil yani:)

İç harcına gelince hepimizin bildiği klasik etli sarma içi hazırladım. Bir büyük soğanı çok ince doğradım, ardından birer avuç ayıklanmış, yıkanmış maydanoz, dereotu ve naneyi çok ince kıydım. 1 yemek kaşığı domates, 1 yemek kaşığı da biber salçası ilave ettim. 1 su bardağı bulgur koydum. Uzun zamandır artık etli dolma içlerine pirinç yerine bulgur kullanıyorum. Sanki daha lezzetli oluyor sıcak dolmalar. 4 diş sarımsağı da çok ince kıydım. Bu arada itiraf etmek gerekirse bazen zamandan kazanmak için soğan, sarımsak ve otları hep beraber rondaya koyup çekiyorum, çok kolaylık sağlıyor. Gerçi bu defa hepsini elimde hazırladım. Harcın tuzunu ve biberini de ilave ettikten sonra yemeklik çekilmiş dana kıymayı ilave ettim. Harca biraz su ve zeytinyağı da koyduktan sonra iyice karıştırdım. Bu esnada eğer gözüme kuru görünürse biraz daha su ilave ediyorum. Uzun zamandır sıcak yemeklerde de zeytinyağı kullanıyorum. Pilavda ve hamurişlerinde de gerekirse tereyağı. Başka yağ kullanmamaya çalışıyorum.

Haşlanmış lahana yapraklarını işte resimde gördüğünüz gibi kocaman kocaman, bol harç ile sardım. Tenceremin dibine artan lahana parçalarını serdikten sonra üzerine düzgünce dizdim. Bir kaşık domates-biber salçasını sıcak suyla ezip zeytinyağını, tuzunu, karabiberini ekleyip sos hazırladım ve lahanaların üzerine döktüm. Su miktarı lahanaları geçmeyecek kadardı. Üzerine yılbaşında İzmir’den dönerken yoldaki çömlekçilerden aldığım dolma taşını koydum ve yarım saat kadar pişirdim. Çok düzgün, şekillerini kaybetmemiş sarmalarım oldu:) Yanında da sevgili arkadaşım Çiçek’in Bandırmadaki çifliğinden getirdiği manda yoğurdu ile mayaladığım ev yapımı yoğurdum vardı.  Yoğurt mayalama işinde çeşitli başarısız maceramdan sonra Tuba Göcüklü’nün tarifi ile sonunda kusursuz, son derece koyu yapıda yoğurt yapmayı başardım. Asla ekşi olmayan, kıvamlı ve lezzetli bir yoğurt oldu. Hele doğal mayayı da bulunca çiflikten gelen bundan sonra market yoğurdu almam artık.