Archive for the ‘Börekler’ Category

Peynirli mini toplar


peynirli toplar

Son günlerde hiç birimizin tadı yok biliyorum, aynen ben de hiç yeni tarifler, yemekler yapma keyfinde değildim. Ama kar yüzünden üç gündür evde kapalı kaldık ailecek. Böyle olunca da sıkıntıdan yemeğe düşüyor insan. Sıcak çorbalar, ıhlamur, salep pencerede karlar varken iyi gidiyor. Bir de fırından yeni çıkmış sıcak ekmek kokusu bu manzarayı tamamlıyor.

Hem yapımı kolay hem de çok lezzetli bir atıştırmalık, kahvaltılık yada çay sofralarında poğaça yerine geçebilecek bir tarifim var size. Fırından çıktıktan sonra üstlerine sürdüğümüz sarımsaklı, maydanozlu tereyağı lezzetine lezzet katıyor. Haydi birlikte yapalım :

Malzemeler: (200 ml normal bardak kullanıldı)

– 1 yumurta

– 1 bardak ılık su

– 1 bardak ılık süt

– 1 bardak sıvı yağ

-2 çorba kaşığı toz şeker

– 1 tatlı kaşığı tuz

– 2 tatlı kaşığı instant maya

– aldığı kadar un (5 bardak kadar)

içi için:

– 150 gr taze kaşar

– 100 gr salam (veya sosis)

üstü için:

– 50 gr tereyağı

– 1 çay kaşığı sarımsak tozu

– bir kaç dal maydanoz

cheesy balls

Bir karıştırma kabına 4 bardak un koyun, ortasını çukur yapın. Yumurta, su, süt, sıvı yağ, tuz, şeker ve mayayı ekleyip yoğurmaya başlayın. Kalan unu azar azar ilave ederek ele yapışmayan ama yumuşak bir hamur elde edin. (eğer hala ele yapışıyorsa biraz daha un ilave edebilirsiniz)  Hamura büyük bir top şekli verin az yağlanmış derin bir kaba aktarın. Kabın üstünü streç film ile kapatıp sıcak bir ortamda mayalanmaya bırakın. Ortamın ısısına bağlı olarak bir saat içinde hamurumuz iki katına kadar mayalanmış olacaktır. Üzerine parmağınızı batırdığınızda çökme izi kalıyorsa mayalanma olmuş demektir. Hamuru tezgaha alın ve havasını alarak hafifçe yoğurun. Hamuru ceviz büyüklüğünde eşit bezeler halinde bölün. Elinizde hepsine minik top şekli verin.

Taze kaşarı 1 cm lik küpler halinde kesin. Salamları da minik parçalara bölün. Hamur bezelerini avucunuzda veya tezgahta hafifçe bastırarak avuç genişliğinde açın. Ortasına bir parça kaşar peyniri ve salam koyup kenarları kapatıp tekrar top şekline getirin. Tüm bezelere böyle şekil verip kalıbınıza aralıklı olarak yerleştirin. Benimki gibi bir kelepçeli kalıp kullanıyorsanız bu ölçülerle iki adet çiçek ekmeğiniz olacak. Tümünü hazırladığınız mini ekmekleri  tepsi mayası gelene kadar 20-30 dk kadar mutfak tezgahında bekletin. Mayalanması tamamlandıktan sonra 180 derece fırında üzeri güzelce kızarana kadar 30-40 dk pişirin.

Pişen mini ekmekleri fırından alın. Bir tavada tereyağını eritin, içine ince kıydığınız maydanozu ve sarımsak tozunu ilave edin. Bu aromalandırılmış yağı fırça ile ekmeklerin üzerine sürün. Sıcak sıcak servis edin.

sarımsaklı tereyağlı peynirli toplar

Üzerindeki sarımsaklı tereyağı ile bana pizzaların yanında gelen çubuk ekmekleri andıran bu nefis çiçek ekmekler içindeki malzemesiyle de pizzaya çok yakın. Bir parçayı kopardığınızda içinden çıkan erimiş peynir ve salamla ağızda dağılıyor.  Ben yanında ev yapımı domates sosu ile servis ediyorum böylece pizza ilişkisi ve lezzeti tamamlanmış oluyor. Bu yumuşacık nefis lezzette ekmekçikler/poğaçalar sizi de çok memnun edecek eminim.

domates soslu peynirli ekmekçikler

Afiyet olsun!

Kıymalı kolay açma börek


DSC_0483

Birisi sıfırdan açma börek yapacaksın dese güler geçerdim onca mutfak faaliyetime rağmen. Hiç o alana girme cesaretim de isteğim de olmamıştı. İnternette bu Arnavut böreği diye anlatılan tarifi ve yapım videosunu görünce  bir heves geldi, yapabilirim sanki diye. İlk olarak oklava kullanılmıyor, elle açılıyor oluşu bana cesaret verdi. Ben küçük bir tepsi hazırladım deneme olarak, oldukça da iyi oldu. Bence siz de deneyebilirsiniz, eğer benim gibi bugüne kadar hiç açma börek yapmadıysanız bu iyi bir başlangıç. Benim izlediğim videonun linkini veriyorum, özellikle ufak hamurları nasıl esnettiğini görebilirsiniz, Borek

DSC_0493

Ben yarım ölçü yaptım, siz büyük bir tepsi için miktarı ikiye katlayın.

Malzemeler:

Hamur için:

– 2-2,5 bardak un + açmak için biraz daha un

– 1 çay kaşığı tuz

– 2 yemek kaşığı sıvı yağ

– 2 yemek kaşığı yoğurt

– ılık su

İç dolgu için:

– 300 gr dana kıyma

– 2 adet kuru soğan

– 2 çorba kaşığı dolmalık fıstık

– 2 çorba kaşığı kuşüzümü

– tuz, karabiber

– aralara sürmek için 170 gr kadar tereyağı

Böreğin hamuru için unu eleyin, ortasına tuz, sıvı yağ ve yoğurdu ekleyin. Azar azar ılık su ekleyerek hamuru yoğurun. Orjinal tarifte hamur sadece tuz ve su ile yoğUruluyordu. Ben annemin tarifine güvenerek azıcık yoğurt ve sıvı yağ ekledim. Pürüzsüz hale gelene kadar hamuru yoğurun. On iki eşit ufak bezeye ayırın, yuvarlayın, dinlenmeye bırakın.

Bu arada bir kaşık tereyağını tavada eritin, ince doğranmış kuru soğanları ekleyin. Orta ateşte yakmadan hafif karamelize olana kadar kavurun. Arada dolma fıstıklarını ekleyin. Biraz kavrulduktan sonra kıymayı ilave edin, topaklaşmasına izin vermeden pişirin. Kıyma güzel bir kahverengi olana kadar piştikten sonra kuş üzümünü, tuzu, karabiberi ekleyin. Fıstık ve üzüm de asıl tarifte yok ama biz Sarıyer böreğini çok sevdiğimiz için ekledim. Pişen harcı soğumaya bırakın. Böreğin aralarına süreceğimiz kalan tereyağını bir tavada yakmadan eritin.

Her bir bezeyi merdane yardımıyla çay fincanı tabağı boyutunda açın. Her bir bezenin üzerine eritilmiş tereyağından bolca sürün. Mermer mutfak tezgahı üzerinde ilk bezeyi hafifçe elinizle esneterek büyütün. Yağlanmış hamurlar elle kolayca esnetilebiliyor merak etmeyin. Diğer bezeyi ilk esnettiğinizin üzerine ortaya koyun. Kenarlarından alttakinin büyüklüğüne göre esnetin. Diğer bezelere de aynı işlemleri yaparak ilk altı tanesini üst üste koyun ve kullanacağınız tepsi genişliğinde esnetin. Yağlanmış tepsiye kenarları hafif taşacak şekilde yerleştirin. Diğer altı bezeye de aynı işlemleri yaparak üst katı hazırlayın. Hazırladığınız kıymalı harcı alt katın üstüne yayın. İkinci hamuru harcın üstüne yayın, alttan sarkan hamurla üst katı birbirine yapıştırarak kenarları kapatın. En üste de biraz tereyağı gezdirdikten sonra 220 derece ısınmış fırına verin. Sürekli gözleyerek altın kırmızısı haline gelene kadar pişirin (yaklaşık 30 dk)

DSC_0488

İşte çıtır çıtır bir ev açması börek nefis kokusuyla evinizi şenlendiriyor 🙂 Denemeye değmez mi ne dersiniz? Bir dilim kıymalı börek ve yanında ayran nefis bir ikili…

DSC_0496

 

Afiyet olsun!

 

 

Evde Ramazan pidesi ve aromatik fırın domates


ramazan iftariyelikler

 

Uzuuuun bir aradan sonra buradayım tekrar. Aile büyüğümüzün kaybı nedeniyle epey bir süre canım yazmayı istemedi. Sayfamı ihmal ettiğim düşüncesi hep kafamın içinde beni rahatsız etse de elim gitmedi. Yeni yeni tekrar bu enerjiyi ve arzuyu yakaladığımı hissediyorum. Eğer bekletmiş olduklarım varsa hepinizden af diliyorum ve elimden geldiğince çok tarifle arayı kapatmaya çalışacağım diyorum.

Tekrar Ramazan’a kavuştuk, inşallah daha pek çoklarını sağlıkla yaşarız. Ramazan benim için pek çoklarınızın olduğu gibi pidesiyle özleşmiştir. Pidesiz bir Ramazan sofrasını düşünemiyorum. Beyaz ekmeği hemen hemen beslenmemizden çıkarmış olsak da Ramazan pidesine gelince tüm kurallar unutuluyor benim için. Çocukluğumda iftara dakikalar kala evin yakınındaki fırında sıcak pide sırası beklediğim anlar hala taze zihnimde. Fırından çıkmış sıcacık pidenin elimi yakan sıcaklığına katlanmaya çalışarak koşa koşa eve gitmek, iftar sofrasına yetiştirmek, sıcak pideden koparılan bir çimdik bizim neslin ortak hatıralarıdır sanırım.

ramazan pidesi

Şimdilerde evin çok yakınında bir fırın olmadığı için fırından yeni çıkmış bir pideyi iftara yetiştirmek mümkün olmuyor ne yazık ki. Taze ama soğuk pidelerle idare ediyoruz. Şef Arda Türkmen’in La Cucina Italiana dergisinde yazdığı Ramazan pidesi tarifini görünce hemen denemek istedim. Mayalanma ve pişme süresini ayarlayınca tam vaktinde iftara sıcak sıcak pidemiz yetişti 🙂 Mutlu ve tatmin olmuş ben 🙂

Bu pideyi başka yemeklerin gölgelemesini istemediğim için yanına çok sade bir şeyler eşlik etsin istedim. Elimin altında olan güzel malzemelerle bir fırın domates yaptım. Yumuşacık ve sıcak pidemi domatesin sularına ve aromatik zeytinyağına batırdığımda hımmm harikaydı. Tariflere gelecek olursak oldukça kolay hepsi:

Ramazan Pidesi : 4 adet pide için

– 1 kg un

– 600 -650 ml su

– 100 ml sıvı yağ

– 16 gr instant  maya

– 25 gr tuz

– 75 gr toz şeker

üstü için:

– 1 yumurta sarısı

– 1 yemek kaşığı sıvı yağ

– 1 yemek kaşığı yoğurt

– susam ve çörek otu

Aromatik fırın domates :

– 2 adet Çanakkale domates

– erimeyen bir cins peynir (ben evde olan süzme beyaz peynir kullandım, sizin elinizde hangisi varsa onu kullanın)

– bir kaç diş sarımsak

– taze biberiye

– deniz tuzu

– taze çekilmiş karabiber

– sızma zeytinyağı

– fesleğen pesto sosu

– taze fesleğen yaprakları

Pide hamuru için tüm malzemeleri teraziyle ölçerek hazırlayın. Kıavamı tutturmak için bu önemli maalesef. Ben tarifi birebir uyguladım ve başarılı oldum. Eğer tezgah tipi mikseriniz varsa onunla yoksa elinizle yoğurun. Oldukça yumuşak bir hamur olacak ama sakın ilave un eklemeyin. Güzelce yoğurulmuş hamurunuzu hafifçe yağlanmış geniş bir kaba alın. Kabın üzerini streç filme kapatın, sakin bir ortamda mayalanmaya bırakın. Bu sıcak havalarda bir saat olmadan hamurumuz iki katına kabarmış oluyor. Hamuru dört eşit parçaya bölün, bolca unladığınız tezgahta elinizle hamura şekil verin. İçine pişirme kağıdı serdiğiniz fırın tepsisine alın. Parmaklarınızı hamura batırarak fazla havasını alın, pide şekli verin. Tepsi mayası için 15 dk bekleyin, tekrar kabardığını göreceksiniz. Hamurun üzerine bir kapta karıştırdığınız yumurta sarısı, sıvı yağ ve yoğurt karışımını firçayla sürün. Önceden 200 dereceye ısıtılmış fırında 20 -25 dk altın sarısı kızarana kadar pişirin. Fırından alıp 10 dk dinlendirdikten sonra servis yapabilirsiniz.

aromatik fırın domates

 

Aromatik otlu domateslere gelince; domatesleri 1 cm kalınlığında dilimleyin, fırın kabına yerleştirin. Üzerine taze çekilmiş karabiber ve az tuz serpin. Bir kaç diş sarımsağı kabuğu ile çok az vurup kabuklu halde aralara atın. Bir kaç dal biberiye serpiştirin. Her bir domates dilimi için peynir dilimleri kesip üstlerine yerleştirin. Peynir olarak isterseniz iyi cins bir Ezine peyniri veya keçi peyniri kullanabilirsiniz. Üzerine gönlünüze göre sızma zeytinyağı gezdirin ve fırına verin. 20 dk kızgın fırında domatesler hafifçe yumuşayıp peynir azıcık renk alana kadar pişirin. Bu arada ısınan zeytinyağı ve domatesler koyduğumuz bütün aromatik tatları içine çekecek ve nefis bir tat oluşacak. Fırından aldıktan sonra her bir dilimin üzerine bir tatlı kaşığı pesto sos koyun, taze fesleğen yaprakları serpiştirin. İşte nefis bir sıcak başlangıç tabağı hazır, yanında fırından yeni çıkmış pide ile bence çok lezzetli.

pide ve domates

Fesleğen pesto sosu marketten hazır alabileceğiniz gibi dilerseniz hızlıca kendiniz de hazırlayabilirsiniz. Hemen tüketilecek bir fesleğen pesto için bir mutfak robotunun içine bir demet fesleğen yaprağını koyun. üzerine 2 yemek kaşığı dolmalık fıstık, bir diş sarımasak, 2 yemek kaşığı parmesan peyniri rendesi ekleyin. Az tuz ve karabiber de ekledikten sonra robotu çalıştırın. Tüm malzemeler ezilirken robotun haznesinden azar azar sızma zeytinyağı koymaya başlayın. Karışım bir sos yumuşaklığına geldiğinde kullanacağınız pestonuz hazır. Çok da zor değil, değil mi? Yeter ki malzemeler el altında olsun. Fesleğen pesto makarnalarda, sebzelerde ve salatalarda eklendiği yemeği bir üst seviyeye taşıyan bir lezzet, denemeye değer doğrusu.

Afiyet olsun!

fırın domates ve ramazan pidesi

 

 

Damla sakızlı paskalya çöreği


DSC_0026 (2)

Ülkemiz mozağinin mutfağımıza kattığı hoş lezzetlerden biri de paskalya çöreği. Pastane ve fırınlarımızda mis kokusuyla bizi çeken bu nefis tatlı ekmek hem kahvaltıda hem çay sofralarında zevkle tüketiliyor. Taze taze fırından çıkmış yumuşacık hali bir başka, ertesi gün biraz bayatladığında ince kesip kızartılınca tadı bir başka güzel. Ben hamur yapısına ve içerdiği malzemelere bakıldığında Fransız Brioche ekmeğine benzetiyorum.

Yıllar içinde bir kaç defa evde yapmayı denemişliğim var, onlar da idare edecek kadar lezzetliydi ama denediğim bu son reçete inanın hazırlar kadar hatta daha iyi oldu. Pişerken evi saran mahlep ve damla sakızı kokusu baş döndürücüydü. Hele bunları pazar sabahı kahvaltıya hazır olması için gecenin bir vakti yaptığımı düşünün. Bazıları uykularında kalkıp mutfağa geldiler, o kadar söyleyeyim 🙂

Ben aşağıdaki tam ölçüyü uyguladım ve 4 adet normal ekmek boyutunda Paskalya çöreğimiz oldu, tabi ki hepsini biz yemedik :))

DSC_0020 (2)

Malzemeler :

– 1 kg un

– 5 yumurta

– 300 gr tereyağı

– 250 ml süt (1 büyük bardak)

– 400 gr toz şeker ( 2 bardak)

– 2 küp yaş maya (veya 2 paket instant kuru maya)

– 1 çorba kaşığı mahlep

– 2-3 damla sakızı dövülmüş

– Üzeri için file badem ve 1 çorba kaşığı bal

 

Sütü parmak dayanacak kadar ısıtın. Bir çorba kaşığı toz şeker ve mayayı süte karıştırın. Mayanın canlanması için 10 dk bekletin. Sütün üzeri köpüklenip kabardığında hazır olmuştur. Bir kapta düşük ısıda tereyağını eritin, ılınmaya bırakın. Unu eleyerek bir karıştırma kabına koyun, ortasına havuz açın. 4 yumurtayı bu havuza kırın. Beşinci yumurtanın sarısını bir kaba ayırın, akını hamura ilave edin. Yumurtaları elinizle çırpın, yavaş yavaş unla karıştırın. Erimiş yağı ekleyin, şekeri ekleyin, karıştırmaya devam edin. Maya eritilmiş sütü de koyup hamuru yoğurun. Mahlep ve dövülmüş damla sakızını da ilave edin. Hamurun durumuna göre eğer gerekiyorsa az un daha ilave edebilirsiniz. Ele çok yapışmayan ama yumuşak kıvamda bir hamur elde etmelisiniz. 7-8 dk yoğurduktan sonra hamuru toparlayın. Kabın üstünü örtün, mutfakta sıcak bir yerde mayalanmaya bırakın. Ortam ısına bağlı olarak 1,5-2 saat içinde hamur iki katına kadar mayalanacaktır.

Tezgahı hafifçe unlayarak mayalanmış hamuru buraya çıkarın. Hafifçe elle uzun bir şekil verin, dört eşit parçaya ayırın. Her bir parçayı tekrar üç eşit parçaya ayırın. Bu küçük bezeleri yuvarlayarak yaklaşık 2 cm çapında 30 cm uzunluğunda yuvarlayın. Bu çubukların uçları hafifçe daha ince orta kısımları ise daha tombulca olsun. Üç parçayı en tepede birleştirip saç örgüsü şeklinde örün. Pişirme kağıdı serili fırın tepsisine alın. Diğer hamurları da aynı biçimde şekillendirin. En sonunda dört büyük saç örgülü hamurunuz olacak. Benim fırın tepsim büyük olmadığı için iki tepsi kullandım. Pişerken iyice kabardıklarını düşünürsek siz de iki tepsi kullanın, sıkıştırmayın.

Hamurları oda ısısında tepsi mayası için bekletin. 15-20 dk sonra tekrar kabarmış olacaklar. Ayırdığımız bir yumurta sarısını çok az süt ve bir kaşık bal ile karıştırın. Hamur fırçası ile üzerlerine sürün. Kıyılmış file badem ile süsleyin. 170 dereceye ısıtılmış fırında üzerleri güzelce kızarana kadar pişirin.

DSC_0027

Fırından alıp, soğuması için tel ızgara üzerine çıkarın. Soğuduktan sonra servise hazırdır, tabi bekleyebilirseniz 🙂

Afiyet olsun!

DSC_0029 (2)

Buradan bile yumuşaklığı ve güzelliği hissedilmiyor mu?

Diyet sebzeli muffinler


ıspanaklı muffin

 

Bugün biraz diyet yapan ya da zaman zaman hafif bir şeyler arayan sevgili dostlara güzel bir tarifim var. Hem bol sebzeli, hem yağsız, hem unsuz ama gayet de lezzetli. Diyet tarifler her zaman tatsız tuzsuz olacak değil ya…

Daha önce de yulaf kepeği kullandığım bir iki tarif vermiştim. Bu da onlardan birisi olacak. Eğer siz yulaf kepeği kullanmak istemezseniz aynı miktarda tam buğday unu kullanarak yapabilirsiniz. Kalori birazcık artacaktır ama lezzeti çok güzel olacak.

dukan sebzeli cupkek

Malzemeler :

– 1 adet orta boy soğan

– 1 adet kırmızı kapya biber

– 1 kase ayıklanmış yıkanmış ıspanak

– 2 yumurta

– 4 tepeleme yemek kaşığı yulaf kepeği veya tam buğday unu

– yarım çay bardağı yağsız yoğurt

– yarım çay bardağı yağsız süt

– 90 gr yağsız bir peynir çeşidi (avuç içi kadar yeterli)

– 1 çay kaşığı kabartma tozu

– 1 tatlı kaşığı zeytinyağı

– tuz, karabiber, pul biber

Soğanı ve kırmızı biberi ayıklayıp küçük tavla zarı boyunda doğrayın. Teflon tavada bir tatlı kaşığı zeytinyağı ile yumuşayana kadar soteleyin ve soğuması için kenara alın. Bir kase ıspanağı ince kıyın.

dukan sebzeli muffin hazırlık

Karıştırma kabında yumurta, yoğurt ve sütü çırpın. Yulaf kepeği yada tam buğday ununu ekleyip karıştırın. Tuz, karabiber, pul biber ve kabartma tozunu ekleyip  tekrar karıştırın.

dukan muffin hazırlık 2

 

Karışıma küçük küçük kesilmiş peyniri, sotelenmiş soğan ve biberi, kıyılmış ıspanağı da ekleyip harmanlayın. Hamuru silikon muffin kalıplarına paylaştırın. Fırını 150 dereceye ısıtın. Muffinleri 15 dk 150 derece pişirin, sonra fırını 180 dereceye yükseltip 15 -20 dakika daha pişirin. Altın renginde kızardığında fırından alın. Önce düşük ısıda içinin pişmesini sağlayıp daha sonra ısıyı yükseltip kızarmasını sağlıyoruz.

sebzeli diyet muffin

 

Fırından aldıktan sonra ilk sıcaklığı geçince hemen kalıplardan çıkarın ki terlemesin, ılık ılık servis yapın. Eğer çay sofranızda diyette bir misafiriniz varsa çok mutlu olacak 🙂

Afiyet olsun!

Yufka kasesinde patates sufle


patates sufle 3

Bugün oldukça pratik, sunumu şık ve çok lezzetli bir tarifim var sizin için. Yufka kaselerinde içi yumuşacık patatesli bir harçla doldurulmuş yarı sufle yarı tart havasında. Dilerseniz çay sofralarınızda dilerseniz akşam yemeğinde ara sıcak olarak sunabilirsiniz. Ben patatesli harç kullandım ama yaratıcılığınızı kullanıp aynı fikri pek çok malzemeyle uygulamak mümkün. Mesela ıspanaklı veya mantarlı bir iç de çok lezzetli olacaktır bence.

Malzemeler : 12 adet için

– 3 adet yufka

– 3 adet haşlanmış patates

– 3 adet yumurta

– 150 gr beyaz peynir

– 150 gr kaşar peyniri

– 1/4 demet dereotu

– tuz, karabiber

– yağlamak için sıvı yağ

– üstü için çeri domatesler

Bireysel yufka kaselerini  oluşturmak için muffin tepsilerini kullanıyoruz. 12 lik bir kalıbı sıvı yağ ile yağlayın. Yufkaları dörde katlayıp her bir kase için dört adet olmak üzere 10×10 cm büyüklüğünde kareler kesin. Kalan kısımları buzdolabında saklayıp daha sonra benim Kolay Sufle Böreği yapmak için kullanabilirsiniz.

yufka çanağı

Kestiğiniz kare şeklindeki yufkaları aralarını az sıvı yağ ile yağlayıp köşeleri çakışmayacak şekilde dörder tanesini üst üste koyun. Her bir dörtlüyü muffin kalıplarına yerleştirin.

patatesli harç

İç harcı için haşlanmış patatesleri rendeleyin. Peynirleri rendeleyerek patateslere ekleyin. Üç adet yumurtayı kırıp ilave edin. Dereotunu ince kıyıp harca koyun. Ben ilave yağ kullanmadım, peynirleri yeterli gördüm ama dilerseniz biraz tereyağı ekleyebilirsiniz. Tuzunu ve karabiberini ekleyin. Peynirler tuzluysa dikkat edin. Oldukça yumuşak kıvamdaki harcı kalıpların içine paylaştırın. En üste biraz daha rendelenmiş kaşar peyniri serpin, en üste çeri domatesleri koyun.

patates sufle

180 derece fırında güzelce kızarana kadar 30 – 35 dk pişirin. Fırından alıp kalıplarından çıkarın, üzerine kıyılmış taze dereotu serperek sıcak servis edin.

patates sufle 2

Fırından çıktığında nasıl da kabardıklarını görüyorsunuz değil mi? Sufle deme sebebim işte bu puf puf hali, dışı da çıtır çıtır, hadi bekletmeden masaya 🙂

Afiyet olsun !

Çırpma


çıprma 2

Bazı yemekler anılarla ilişkilidir, size çocukluğunuzu anımsatan, o günleri canlandıran. Bu basit ama çok lezzetli börek, mücver benzeri yemek de öyle benim için. Rahmetli babaannemi kaybedeli bir yıl oldu, ne çabuk geçmiş zaman. Çırpma onunla özdeşleşmiş benim zihnimde. Oysa çok uzun zamandır yapmamıştı, onun elinden yememiştik. Ama çocukluk anılarımda mutfakta bu karışımı hazırlarkenki hali aklımda hep nedense bir de baklava yaparkenki hali bayram arifelerinde.  Şimdi düşünüyorum da demek o zamanlar da ilgiliymişim mutfakla bu sahneler kaldığına göre hep aklımda. Kendi elimle hiç yapmamış olsam da baklavanın nasıl yapıldığı, aralara neler serpildiği, yağının sıcaklığı veya tarhana yaparkenki aşamalar bir bir aklımda kalmış.

Çıprmayı hem o tadı özlediğim için hem de babaannemi anmak için yapmak istedim hatırladığım kadarıyla. İyi ki de yapmışım, ruhu şad olsun.

Pırasalı lezzetleri seviyorsanız bunu da seveceksiniz demektir. Pırasa sadece zeytinyağlı yada kıymalı bir tencere yemeği olarak kalmamalı bence. Özellikle börek veya tart, kiş benzeri hamurişi versiyonları çok lezzetli.  Çok kolay bir tarif çırpma, birlikte yapalım:

Malzemeler:

– 500 gr pırasa

– 150 gr rendelenmiş peynir (beyaz peynir veya eski kaşar olabilir, ne arzu ediyorsanız onu kullanın, ben lor, beyaz peynir ve izmir tulumu karışımı kullandım)

– 3 yemek kaşığı zeytinyağı

– tuz, karabiber

– 1,5 su bardağı mısır unu

– 1 su bardağı su

– 50 gr tereyağı

çırpma hazırlık

Pırasayı ayıklayıp yıkadıktan sonra ince ince kıyın. Bir tavada zeytinyağı ile hafif soteleyin. Tuzunu, karabiberini ekleyin, soğuması için kenara alın. Diğer tarafta mısır ununu su ile boza kıvamında bir bulamaç haline gelecek şekilde karın. Su miktarını gözlemleyerek ayarlayabilirsiniz. Elinizdeki mısır unu cinsine göre su miktarı değişiklik gösterebilir. Kıvamı sulu bir kek hamuru veya boza kıvamında olmalıdır. Bulamacın içine sotelenmiş pırasaları ve peyniri ekleyin, iyice karıştırın.

tepside

Fırın tepsisinin içini tereyağı ile kalın bir tabaka halinde yağlayın. İyi pişmesi, lezzeti ve tepsiden kolayca çıkabilmesi için bu aşama çok önemli. Pırasalı karışımı tepsiye dökün, eşit kalınlıkta yayın. Malzemenin tepsideki kalınlığı bir santim kadar olmalıdır. Kalan tereyağını ufak parçalar halinde pırasaların üzerine koyun. 200 derece fırında üzeri iyice kızarana kadar 30- 40 dk pişirin. Dilimlerek servis yapın.

çırpma

İster çay saatlerinizde değişik bir tuzlu olarak isterseniz akşam yemeklerinizde değişik bir mücver alternatifi olarak sofranızda yer verin derim. Mısır unu ve pırasa bileşimi hoş bir alternatif olarak sizin için.

Afiyet olsun!

Çullama


çullama

Kayınvalidem dolayısıyla Girit mutfağına ilgimden daha önceleri bahsetmiştim. Onun repertuarındaki tarifleri bibebir kendisinden öğrenme şansına sahip olduğum için mutluyum. Bu tarif yani Çullama, çok sevilen, senede bir iki defa davetlerde veya özel günlerde yapılan bir yemek. Ondan öğrendiğime göre aslen hindi eti ile yapılıyormuş ama tavukla da yapıldığını biliyorum. Bir börek gibi görünse de daha çok yufkalı pilav yada perdeli pilav gibi eti, pilavı ve yufkası birarada bir ana yemek aslında.

Bizim evde yeni yıl yemeği sonrası artan hindi etleri ve iç pilav ile yılın ilk günü yapılagelen bir Girit yemeği. Elde hazır malzeme varken bu zahmetli yemeği yapıvermek çok kolay oluyor. Galiba en çok da bu nedenle yılın ilk günlerinde yiyoruz. Eğer elde hazır malzemeniz yoksa önce tavuk veya hindi (but veya gögüs) haşlamak, sonra o su ile bir iç pilav hazırlamak ,sonra hepsini bir araya getirip fırınlamak en son da fırından çıkınca üzerine etsuyu gezdirmek gerekiyor. Aşamaların çokluğuna bakmayın sonuca değiyor gerçekten 🙂

hindili çullama

Dediğim gibi ben elde malzemeler hazır olduğu için sadece yufka içine dizerek çok kısa sürede hazırlayıp fırına verdim, hiç vakit almadı. Ama sizlere aşağıda tüm aşamaları detayları ile anlatacağım.

Malzemeler :

Eti ve et suyu için:

– 2 tavuk but veya göğüs veya 1 hindi but veya göğüs  hangisini tercih ederseniz

haşlarken lezzet vermesi için:

– 1 havuç

– 1 soğan

– 1 sap kereviz

– 1 defne yaprağı

– 10 tane karabiber

– tuz

 

İç pilav için:

– 1 su bardağı baldo pirinç

– 1 büyük soğan

– 2 çorba kaşığı kuru üzüm (kuşüzümü değil)

– 1 çay kaşığı tarçın

– 1 çay kaşığı yenibahar

– 1/2 çay kaşığı karabiber

– 1 tatlı kaşığı toz şeker

– 1 çay kaşığı tuz

– 50 gr tereyağı

– 1+1/4 su bardağı tavuk yada hindi suyu hangisini kullanıyorsanız

Çullama için:

– 3 yufka

– 100 gr eritilmiş tereyağı

– bir avuç iri kırılmış ceviz

– 2 su bardağı tavuk yada hindi suyu

İşe tavuk yada hindimizi haşlamakla başlıyoruz. Derin bir tencereyi ateşe koyun, ısınsın. Havuç, soğan ve kereviz sapını iri iri doğrayın. Tencereye çok az sıvı yağ ilave edin. Isınmış tencereye doğradığınız sebzeleri ilave edip bir kaç dakika soteleyin. Hafif karamelize olmuş sebzelere tavuk yada hindi parçalarını ilave edin. Ardından üstünü kaplayacak kadar bolca soğuk su ilave edin. Defne, tane karabiber ve tuz ekleyerek kaynamaya bırakın. İlk kaynamayı aldıktan sonra üstündeki kefini alıp ateşi kısın, etler kolayca kemiklerinden ayrılana kadar pişirin. Ocaktan alıp suyunu başka bir kaba süzün. Etleri ayrı bir yere alıp soğumaya bırakın. Soğuduktan sonra etleri kemiklerinden ayırıp iri iri didikleyin.

İç pilav için pirinci ılık tuzlu suda yarım saat ıslatın, sonra süzün. Tenceye tereyağını koyup orta ateşte eritin, içine çok az zeytinyağı ekleyin ki yanmasın. Yemeklik ince kıyılmış soğanları ilave edin. Soğanları yakmadan yavaş yavaş kavurun. Soğanlar şeffaflaşıp iyice pişene kadar devam edin ama sakın renklenmesin soğanlar. Ardından iyice suyu süzülmüş pirinci ilave edin, birlikte kavurmaya devam edin. Kavururken tuzunu ekleyin. Pirinçler adeta şeffaflaşıp birbirine yapışmaya başlayana kadar kavurun. Baharatlarını ekleyin birlikte biraz daha kavrulsunlar. Üzümü ve toz şekeri de ekledikten sonra sıcak et suyunu da koyun. Fokurdadıktan sonra altını çok kısıp kapağını kapatın. 15. dk sonra ateşi kapatıp demlenmeye bırakın.

Etler ve iç pilav iyice soğuduktan sonra büyük boy kare borcamı eritimiş tereyağı ile yağlayın. Bir yufkayı kenarlarından sarkacak şekilde yayın. 2.yufkayı parçalayıp aralara eritilmiş tereyağı sürerek kat kat dizin. İlk yufkadan sonra iç pilavı eşit kalınlıkta üzerine yayın. Cevizleri serpin. Didiklenmiş tavuk yada hindi etlerini pilavın üzerine koyun. Kalan yufkayı da düzgün parçalar halinde aralarına tereyağı sürerek pilavın üzerine dizin. Bitince alttan sarkan yufkayı üstüne kapatın. Artan tereyağını da en üste sürün. Keskin bir bıçak ile kare kare kesin. 200 derece ısınmış fırına verip 35-40 dk kadar yufkalar altın rengi kızarana kadar pişirin.

Fırından aldıktan sonra iki bardak tavuk yada hindi suyunu kepçeyle yavaş yavaş sıcak yufkaların üzerine gezdirin. Tüm suyu döktükten sonra kapatılmış ama hala sıcak fırına tepsiyi koyarak 15 dk dinlendirin. Böyle et suyu yufkalar tarafından tamamen içilecek ve servis edilebilecek kıvama gelecektir.

fırından çıkmış çullama

Çok uzun ve zahmetli gibi görünse de aslında yapması çok zor bir yemek değil. Benim laf kalabalığıma da bakmayın. Bilirsiniz uzun uzun anlatmayı severim, detayları atlamamak için. Aslında hepinizin bildiği şeyler ama yeni mutfağa girenler için her detayı vermeye çalışıyorum.

Sonucuna değeceğine kefilim, lütfen konuklarınıza farklı ve özel bir yemek sunmak isterseniz deneyin. Hem lezzeti hem sunumu sizi çok mutlu edecek.

Afiyet olsun!

Not : Bu benim 100. postum oldu 🙂 Umarım 200, 500 ve daha fazlasını da sizlerle paylaşırım.

sevgilerimle

 

Kolay patlıcanlı tepsi böreği


 

Belki geç kalmış bir tarif bu ama ne yapayım ki bu yazdan hiçbir şey anlamadım maalesef, zaman akıp geçti. Neyse ki her şey normal rutinine giriyor yavaş yavaş bizim evde.

Yaz aylarında annemin patlıcanlı böreği meşhurdur, kışın da ıspanaklı kol böreği. Kendisi gelemese bile torununa mutlaka ne yapar eder yollar. Onun elinden en güzelini yediğimiz için de doğrusu bu güne kadar el işi hamur açmalı börek yapma hevesine hiç kapılmadım. Becerim de yok bu konuda zaten, en fazla merdane ile açılan hamurları yapabiliyorum.

Son zamanlarda onun böreklerini özlediğimizde yapmak üzere pratik bir yol keşfettim. Annem börek yaparken hamurları kat kat bezeler halinde yağlar ve üçlü katlar şeklinde oklava ile açar. Pişerken bu incecik katlar çıtır çıtır kızarır. Hazır milföy hamurları da kat kat yağlanmış hamurlar olduğu için aklıma bunları incelterek kullanmak fikri geldi ve uyguladığımda sonuç son derece başarılı oldu. Tamamen aynı börek olmasa da benim yaptığım şekli ile benzer çıtırlıkta ve kolayca hazırlanan bir tarif oldu.

Malzemeler:

İç malzemesi için;

–          4 adet orta boy kemer patlıcan

–          2 adet orta boy kuru soğan

–          2 adet çarliston biber

–          3 adet orta boy olgun domates

–          200 gr dana kıyma

–          ¼ demet maydanoz

–          Zeytinyağı, tuz, karabiber

Hamuru için;

–          12 kare milföy hamuru

–          Açmak için un

–          Üzerine sürmek için biraz sıvı yağ

İç malzemesi için patlıcanların tüm kabuklarını soyun. Tavla zarı şeklinde doğrayıp tuzlu suda bekletin. Soğanı yemeklik olarak ince doğrayın. Bir tavaya biraz zeytinyağı ile birlikte alın, bir tutam tuz ilavesi ile yumuşayana kadar pişirin. Kıymayı ilave edip kavurmaya devam edin. Tuzlu suda beklemiş patlıcanları sudan çıkarıp iyice sıkın, tavadaki kıymaya ekleyin. Kıyma ve patlıcanlar birlikte pişmeye devam ederken çarliston biberleri ince doğrayıp tavaya ilave edin. Domateslerin kabuklarını soyup tavla zarı büyüklüğünde doğrayın. Yarı pişmiş kıymalı patlıcanlı karışıma ekleyin. Domateslerle birlikte orta ateşte patlıcanlar pişip, domatesler suyunu çekene kadar pişirin. Tuzunu, karabiberini ayarlayın. Eğer hafif acılık isterseniz ki bu harca çok yakışıyor biberlerin bir tanesini acı biber kullanabilirsiniz. Karışıma hiç su eklemiyoruz ve domateslerin de iyice suyunu çekmesini sağlıyoruz çünkü sulu bir harç böreğimizi ıslatacaktır. Pişen harcı ocaktan alıp içine ince kıyılmış maydanozu ekleyin soğuması için kenarda bekletin.

Yemek yapmaya başlamadan önce buzluktan çıkarttığımız, birbirine yapışık ikili kareler halinde dikdörtgen milföy hamurlarından üç tanesini (toplam 6 kare) üst üste koyun. Kolayca açabilmek için tezgahta hamurun altını ve üstünü unlayın. Milföylerin donukluğu kısmen açılmış olmalıdır, böylece merdane ile şekil verebiliriz. Fakat çok uzun süre dışarıda kalmış ve iyice yumuşamış olmamasına da dikkat etmeliyiz. Tamamen çözülürse cıvıklaşacak, şekil vermek zor olacak ve pişerken de kat kat olmayacaktır.Fırın tepsisi dikdörtgen şeklinde olduğu için hamuru tepsi büyüklüğüne gelene kadar merdane ile açın, gerekirse arada tekrar unlayın. Açtığınız hamuru yağlanmış fırın tepsisine merdane yardımı ile yayın.

Üzerine daha önce hazırladığınız patlıcanlı harcı yayın. Böreğin üst katı için aynı şekilde kalan milföy hamurlarını merdane yardımı ile açın. Açtığınız hamuru harcın üzerine serin. Alt kat ve üst kat hamurlarının kenarlarını kıvırarak birleştirin, şekil verin. Böreği keskin bir bıçak ile dilimleyin. Böreğin üstüne fırça ile sıvı yağ sürün. 200 dereceye ısıtılmış fırında güzelce kızarana kadar 40 dk pişirin.

Çıtır çıtır kızarmış ve kabarmış böreğinizi biraz dinlendirdikten sonra servis yapın. Pişmeden önce kestiğiniz için oldukça kolay bir şekilde dağılmadan servis yapabilirsiniz böreğinizi.

Bu yaz böreği içinde hem sebzesi hem eti hem de incecik hamuru ile tam bir öğün oluşturuyor. Bu nedenle biz ana yemek olarak tercih ediyoruz çay saatinden ziyade. Benim gibi sıfırdan hamur açmak konusunda beceriniz yoksa ya da daha pratik ve hızlı çözümleri tercih ediyorsanız milföyle böreği deneyin derim. Ispanaklı rulo böreği de yapar yapmaz sizinle paylaşacağım.

Afiyet olsun!

Patlıcanlı poğaça; Borekitas


Yaz aylarını geçirdiğimiz Büyükada’da sabahları işe gitmek için vapura yetişmeye çalışırken uğradığımız ilk yer Büyükada fırını olurdu. Tuba Şatana blogunda ne güzel tanıtmış bizim emektar fırınımızı. Birbirinden güzel mamulatları arasında patlıcanlı poğaçaların yeri bir başkadır. Hemen aceleyle iki adet sardırır vapura yetişirdik. Sabah serinliğinde vapurun açık kısmına oturup taze demlenmiş çayla birlikte kahvaltımızı yapardık Bostancıya varana kadar. Şimdi artık o vapurların yerini gürültülü motorlar aldı, o ayrı bir konu.

İnce hamurunun içinden çıkan is kokulu peynirli patlıcan ezmesi ağzınızda nefis bir tat bırakır, yemeğe doyamazsınız. Adalı Musevi komşularımızdan aldığımız tariflerle ben de evde yapmaya başlamıştım bu poğaçayı. Elbette ev usulünde fırındakinden farklı bir hamur elde ediyorsunuz ama böylesi daha hafif. Uzun zamandır yaptığım bu poğaçaların aynı ölçülerle Deniz Alphan’ın “Dina’nın Mutfağı” kitabında yer aldığını görünce çok sevindim. Bu poğaçalara verilen borekitas adı küçük börekler anlamına geliyor Seferad mutfağında. İçlerine zaman zaman farklı malzemeler de konsa borekitas denince akla hemen patlıcanlı olanları geliyor.

Patlıcanlı yemekler ve börekler bizim evin favori yemeklerindendir yaz aylarında. En kısa zamanda annemin usulüyle patlıcanlı börek yapıp paylaşacağım. Ondan hemen önce bu hafta yaptığım borekitas tarifini vermek istiyorum.

Malzemeler:

İçi için ;

–          3-4 adet patlıcan közlenmiş

–          1 su bardağı rendelenmiş beyaz peynir

–          2/3 su bardağı rendelenmiş eski kaşar

–          Duruma göre az tuz

Hamur için;

–          500 gr un

–          ¾ bardak sıvı yağ

–          ¼ bardak eritilmiş tereyağı

–          ½ bardak su

–          1 bardak ince rendelenmiş eski kaşar peyniri (bir miktarını üstü için ayırın)

–          Bir tutam tuz

–          Üzeri için bir yumurta sarısı

İç malzemesi için patlıcanları ocakta közleyin, soyup ince ince kıyın.

İçine beyaz peynir ve kaşar peyniri rendesini ekleyin. Tadını kontrol edin, eğer gerekiyorsa tuz ilave edin.

Unu geniş bir kaba eleyerek koyun. İnce rendelenmiş kaşar peyniri ve az tuzu ilave edip unla iyice harmanlayın.

Ortasını havuz gibi açın, eritilmiş tereyağı, sıvı yağ ve suyu bu havuza dökün. Elinizle yavaşça unu sıvılara yedirerek hamur yapın. Eğer gerekiyorsa az un ilave edin. Oldukça elastik, yumuşak bir hamur elde edeceksiniz. Hamuru 15- 20 dk dinlendirin.

Dinlenmiş hamurdan merdane ile açabileceğiniz büyüklükte parçalar koparıp 3 mm kadar inceliğinde açın.

Bir kapak, bardak yada benzeri bir kalıp yardımıyla 8-10 cm çapında yuvarlaklar kesin. İçlerine patlıcanlı içten koyup kapatın. Tüm hamura bu şekilde şekil verdikten sonra yumurta sarısını bir yemek kaşığı su ile çırpıp poğaçaların üstüne sürün. Ayırdığınız kaşar rendesinden üstlerine serpin.

Oldukça ince açtığımız için  bereketli bir hamur oluyor. Benim midi fırın tepsilerimle iki tepsi poğaça elde ediyorum.

Poaçaları 180 derece fırında üzerleri kızarana kadar pişirin. Fırından çıktıktan sonra 15 dk dinlendirip servis yapın.

Hep yaptıklarınızdan farklı bir poğaça denemek isterseniz bir şans verin derim bu tarife. Hamurun içindeki kaşar rendesi hamura hem lezzet hem de gevreklik kazandırıyor. Farkınaysanız hamurda herhangi bir kabartıcı malzeme ilavesi yok. İçindeki yağ ve peynir hamura kurabiye kıvamında bir gevreklik veriyor. İçinden çıkan isli patlıcan lezzeti ise damak tadımıza çok uygun bir sürpriz.

Afiyet olsun!