Posts Tagged ‘bezelye’

Soğan soslu biftek köfte ve bezelye


soğan soslu biftek köfte

Köfte yemeklerini seviyoruz,  mutfağımızda ne çok da köfte çeşidi vardır değil mi hepsi de birbirinden güzel. Bu tarifimiz ise biraz daha farklı, kıyma kullanıyoruz ama  biftek tadında bir köfte hazırlıyoruz üstünde soğan sosuyla. Yanında gerçekten denemenizi istediğim sote bezelye ve fettucini alfredo ise  başlı başına  lezzet ve tarifler. Bir yazıda üç tarif ve mükellef bir tabak. Hazırsanız başlıyoruz;

Soğan soslu biftek köfte 

Malzemeler :

Köfte için;

– 700 gr az yağlı dana kıyma

– 1/2 bardak kurutulmuş ekmek kırıntısı

– 1 çay sarımsak tozu

– 1 çay kaşığı soğan tozu

– 1/2 çay kaşığı toz kırmızı biber

– 1 yemek kaşığı hardal

– 1 yemek kaşığı ketçap

– 1 yemek kaşığı Worcestershire sos

– 1 tatlı kaşığı tuz

– 1 çay kaşığı karabiber

– pişirmek için 1 yemek kaşığı tereyağı ve 1 yemek kaşığı zeytinyağı

Soğan sos için :

– 1 büyük soğan

– 1 büyük bardak et suyu (veya bir bardak suda eritilmiş dana bulyon)

– 1 yemek kaşığı ketçap

– 1 yemek kaşığı Worcestershire sos

– 1 tatlı kaşığı nişasta

– bir çimdik tuz, karabiber

salisbury steak hazırlık

Tüm köfte malzemelerini bir karıştırma kabında bir araya getirin. Yoğurup avuç içi büyüklüğünde köfteler halinde şekil verin. Elinizin yanı ile üzerine bastırarak ızgara şekli verin.

salisbury köfte pişirme

Bir tavayı ocağa alıp kızdırmaya başlayın. Bir kaşık tereyağı ve bir kaşık zeytin yağını tavaya ekleyin. Köfteleri arkalı önlü güzelce kızartın. Kızarmış köfteleri tavadan alın.

soğan sos

Bir büyük soğanı salata soğanı biçiminde doğrayın. Köfteleri aldığınız tavaya koyun. Soğanları kalan yağda soteleyin. Soğanlar pişerken etlerden tavaya yapışmış  bütün güzel lezzetleri de alacaktır. Soğanlar yumuşadıktan sonra bir kaşık ketçap ve Worcestershire sosu ekleyin, karıştırın. Ardından bir bardak et suyunu ilave edin, kapağı kapatıp soğanları et suyu ile 5-6 dk pişirin. Bir tatlı kaşığı nişastayı az su ile ezip sosa ekleyin, kıvam almasını sağlayın. Bulyon kullanmadıysanız kontrol edip gerekiyorsa tuz ve karabiber koyun.

salisbury steak 12

Sosun içine daha önce pişirdiğimiz biftek köfteleri ekleyin sosla birlikte bir kaç dakika pişirin, sosla birleşmesini sağlayın. Altını kapatıp dinlendirin. Bu arada garnitürleri hazırlayın.

Bezelye  Sote 

Malzemeler :

– 3 adet havuç

– 250 gr donmuş bezelye

– 1 yemek kaşığı tereyağı

– 1 yemek kaşığı zeytinyağı

– tuz, karabiber

havuç bezelye sote

Havuçları soyup tavla zarı büyüklüğünde doğrayın. Bir tavaya tereyağı ve zeytin yağını alıp eritin. Havuçları tavaya koyup yumuşayana kadar 5-6 dakika soteleyin. Üzerine donmuş bezelyeleri çözdürmeden ekleyip sotelemeye devam edin. Bezelyeyi hep haşlamaya alışığız ama bu şekilde hem rengini koruyacak hem de lezzetinden hiç bir şey kaybetmeyecek inanın. Kısık ateşe alıp kendi yağıyla 7-8 dk pişirmeye devam edin. Eğer pişmediğini düşünüyorsanız arada içine bir kaç kaşık sıcak su ilave edebilirsiniz. Tatlandırmak için tuz ve karabiber ilave edin, bezelyeniz hazır.

Fettucine Alfredo

Malzemeler :

– 500 gr fettucine makarna

– 2 su bardağı ince rendelenmiş parmesan peyniri (100 gr)

– 1 su bardağı krema

– 50 gr tereyağı

– tuz,karabiber

3 litre kadar su kaynatın, içine bir çorba kaşığı tuz ilave edin. Kaynayan suya makarnaları atın, 8-10 dk haşlayıp süzün. Tencereye tereyağı ve kremayı koyup eritin. Kaynama noktasına gelen krema ve tereyağının içine bir bardak parmesan peynirini ekleyin. Karıştırıp eritin, karabiber ilave edin. Oluşan sosun içine süzülmüş makarnaları atın, karıştırmadan önce en üste kalan parmesan peynirini ekleyin. Hepsini iyice karıştırıp makarna ile sosu birleşmesini sağlayın. Fettucine Alfredo hazır, tıpkı Roma’daki gibi leziz 🙂

pilsbury steak

Şimdi tüm yemeği bir araya getirebilirsiniz, soğan soslu biftek köfte yanında bezelye sote ve fettucine Alfredo…

Afiyet olsun!

Naneli sultani bezelye


naneli sultani bezelye

 

Bana göre için baharı müjdeleyen sebzelerden bir tanesi sultani bezelyedir. Çok kısa süre görünür pazar tezgahlarında, kısa zamanda bitiverir. Henüz dolmamış içleri ve tazecik kabuğuyla başka bir tadı var. Aslında kısa süre buharda haşlanmış veya diğer sebzelerle tavada yada vokda acele sotelenmiş diri ve yemyeşil  halini de çok seviyorum ama  kuzu etiyle tencere yemeği hali de pek lezzetli oldu doğrusu.

Taze baharlı otların çeşitli sebzelerle uyumu vardır ya hani kimisi maydanozla pek hoştur kimisi de mutlaka dereotuyla. Bezelye benim için çoğunlukla naneyle eşleşir. Bu yemeğimi de hem pişerken hem de servis ederken tazecik naneyle sundum, bahar tadı katmerlendi böylece.

Malzemeler :

– 750 gr sultani bezelye

– 500 gr kemiksiz kuzu eti (kol kısmından olursa daha iyi)

– 1 adet kuru soğan

– 1/2 demet taze nane

– 4 çeri domates

– 3 sap taze soğan

– 1 çay bardağı zeytinyağı (dilerseniz daha az kullanabilirsiniz, lezzeti arttırdığı muhakkak ama kalorisini de düşünmek lazım)

– tuz, karabiber

Soğanı yemeklik doğrayın. Tencereyi boş olarak ocağa alın, kızdırmaya başlayın. Çelik, döküm yada düdüklü tencere kullanmanızı tavsiye ederim. Teflon yada benzeri kaplamalı tencereleri ocakta uzun süre boş olarak ısıtmanız sağlık açısından risk taşıyabilir. Tencere iyice kızdığında içine zeytin yağını koyun. Yağ da ısınınca içine etleri ilave edin, suyunu salmasına müsaade etmeden etlerin mühürlenmesini sağlayın. Etler kızardıktan sonra içine soğanı ilave edin. Bir süre daha soteledikten sonra sıcak su ilave edip etleri pişmeye bırakın. Etler yumuşayıp piştiğinde içine ayıklanmış bezelyeleri, ikiye kesilmiş çeri domatesleri, iri doğranmış taze soğanı ve kıyılmış taze naneyi ekleyin. Tuz ve taze çekilmiş karabiber ile tatlandırın. Bezelyeler yumuşayıp istenen kıvama gelene kadar 15-20 dk pişirin.

Bir süre dinlendirdiğiniz yemeği servis kabına alın, üzerine taze nane yaprakları ekleyip sunun.

Afiyet olsun!

Güveçte orman kebabı


Orman kebabı çok sık yapılan bildiğimiz bir tarif, kolay da. Elimizin altında bezelye olduğunda aklımıza ilk gelen yemeklerdendir. Eti ve sebzesiyle besleyici ve lezzetli bir bileşim bence. Bu defa farklılık olsun, fırında biraz daha lezzet kazansın diye güveçte hazırladım. Üzerine de hem yemek çok kuruyup suyunu kaybetmesin hem de lezzetli bir hamurla şık bir sunum olsun diye kapak yaptım. Amerikalıların meşhur “chicken pot pie” benzeri bir yemek oldu.

Orman kebabını nasıl hazırladığımdan bahsedeyim kısaca. Kullandığım malzemeler 6 kişi için;

–          500 gr ayıklanmış iç bezelye

–          500 gr kuşbaşı kuzu eti

–          2 havuç

–          2 patates

–          2 orta boy kuru soğan

–          1 yemek kaşığı domates salçası

–          Zeytinyağı

–          Tuz, karabiber, kekik

–          6 kare milföy hamuru

–          Yumurta sarısı hamurun üstüne sürmek için

Önce kuzu etlerini pişirdim. Bunun için düdüklü tencereyi önce boş olarak kızdırdım. Yeterince ısındığından emin olunca zeytinyağı koydum. Etleri ilave ettim birkaç dakika hiç karıştırmadım. Daha sonra karıştırarak etlerin harlı ateşte suyunu bırakmadan kavrulmasını sağladım. Birkaç dakika daha kavrulduktan sonra etleri kaplayacak kadar sıcak suyunu ekledim. Kapağını kapattım, pim çıktıktan sonra 15 dk pişirdim. Diğer yanda soğanı yemeklik doğradım. Patates ve havucu küçük küpler halinde doğradım. Bir çelik tencereye zeytinyağı ve soğanları koydum. Bir çimdik tuz ilavesiyle soğanları pişirmeye başladım. Soğanları yanmadan şeffaflaşana kadar pişirdim. Havuçları ilave ederek kavurmaya devam ettim. Ardından patatesleri ekledim pişirmeye devam ettim. Sebzeler sotelenince bir kaşık salçayı ekleyip salçanın da kavrulmasını sağladım. Bezelyeleri tencereye ilave ettim ardından düdüklüde pişmiş etleri suyuyla birlikte ekledim. Tuzunu, karabiberini ve kekiği ilave ettim. Bence orman kebabının olmazsa olmaz baharatı kekik, büyük bir lezzet katıyor yemeğe. Tüm malzemeleri sebzeler pişene kadar kısık ateşte pişirdim. Yemek fazla suyunu çektikten sonra güveçlere paylaştırdım. Milföy hamurları hafif donukluğunu kaybettikten sonra yuvarlak kalıplar halinde kestim. Güveçlerin üzerine kapak yaptım. Artan hamurlarla üzerine süs yaptım. Bir yumurta sarısını biraz zeytinyağı ile karıştırdıktan sonra hamurların üzerine fırça ile sürdüm. 200 derece fırında hamurlar pişip üzeri kızarana kadar 30 dk kadar pişirdim. Fırını kapattıktan sonra bir süre fırında güveçleri kendi sıcaklığı ile dinlendirip sonra servis yaptım.

Sıradan bir tencere yemeğini bu sunumla belki bir aile daveti yemeğinde menüye koymak güzel olabilir değil mi?

Afiyet olsun!

Nane pestolu bezelyeli fettuccine


İtalyan mutfağını çok severim. Yemesini:))) Evet çok seviyorum ama uzman değilim yapmak konusunda elbette. Sadece denemeyi ve öğrenmeyi seviyorum. Fırsat buldukça da belli başlı tariflerde deneyimleyerek öğreniyorum. Gerek okuyarak, gerek izleyerek, gerek uzmanların deneyimlerinden faydalanarak. Sadece İtalyan mutfağını değil, diğer dünya mutfaklarını da öğrenmeye çalışıyorum. Evde değişik yemeklere meraklı, yaptıklarımı tatmaya gönüllü kobaylar da olduğu için şanslıyım:)

Bu yemek de çeşitli tesadüflerin bir araya gelmesiyle çıktı ortaya. Şemsa hanımın taze hamurlu balık tarifini okuduğumdan beri makarna hamuru yapmak vardı aklımda. Ama birebir onun tarifini değil de makarnalı başka bir yemek denemek istiyordum. Daha önceleri de bir kaç kere makarna hamuru yapmışlığım olduğu için  daha güvenliydim. Bu defa her şeyi elimle yaptım ama anladım ki hamuru açma ve kesme işi için şu ev tipi makarna makinalarından almakta fayda var.

Taze makarna yapmaya karar verdik, peki sosu ne olmalı. İtalyanların her makarna tipine göre eşleştirdikleri soslar var. Makarnanın şekline, kalınlığına, uzunluğuna göre farkı farklı soslar kullanıyorlar. Sanırım makarna şeklinin sosu tutma kabiliyeti ile alakalı bişey. Ama ne yazıkki henüz bu ayrıma varabilecek kadar bilgili değilim bu konuda. Dolayısıyla makarna tipini ve sosunu bilinçli olarak seçmedim. Tamamen el becerimin yapabildiği şekli ve evdeki malzemeye göre şekillenen sosu yaptım.

Dolapta pazardan aldığım mevsimin ilk bezelyeleri vardı. İçleri dolgunlaşmış, kabukları hala taze, çıtır, çıtır. Klasik bir bezelye yemeği yapmak gelmediği için içimden henüz bekliyordu. Bir yandan da aklımda onlardan yemyeşil bir bezelye yemeği yapayım istiyordum. Kayınvalidem çok uzun yıllar evvel doktorasını yapmak için İtalya’ya gittiğinde yaşlı bir madamın evinde kaldığından bahseder zaman zaman. Her yıl ilk bezelyeyi pişirdiğimde İtalyadayken madamın bezelyeleri makarna üzerinde servis ettiğini söyler bana. Sonuçta ikisini birleştirmek farz oldu.Haldun eve  apartmanın bahçesinin bir köşesinde yetiştirilen nanelerden koca bir demetle gelince de tam tarif oluşmuş oldu.

Bezelyeleri ayıkladım. Taze kabuklarından bazılarını da ayıklayıp içine koydum. Yıkandı, süzüldü. Bir soğanı ince yemeklik doğrayıp zeytinyağında pişmeye bıraktım. İçine bir tutam naneyi ince kıyıp pişirmeye devam ettim. Soğanlar yumuşayıp sarardığında bezelyeleri ilave ettim. Biraz daha sote ettim. Sıcak suyunu ekledim. Tuzunu, taze çekilmiş karabiberini ve biraz daha kıyılmış naneyi ilave ettim. Pişmeye bıraktım. 15 dk pişti. Suyunu çekip, yağına kaldığında altını kapattım, dinlenmeye bıraktım.

Hamuru hazırlamak için en temel usulde bir hamur hazırladım. Çeşitli İtalyan mutfağı kaynaklarını taradığımızda en çok uygulanan şeklin 100 gr un için 1 yumurta ve bir tutam tuz olduğunu görüyoruz. Hiç su yada başka sıvı kullanmadan hamuru yoğurmak gerekiyor. 4 kişilik bir servis için 300 gr un ve 3 yumurta ile hazırlanan hamur fazlasıyla yeterli oluyor ana yemek için. Eğer makarnanızı ana yemek değil de ön sıcak giriş olarak ikram edecekseniz bu miktar 6 hatta 8 kişiye bile yeterli olacaktır.

300 gr unu bir kaba eledim. Ortasını bir çukur oluşturacak şekilde açtım. Bir çay kaşığı tuz koydum. 3 yumurtayı bu çukura kırdım. Bir çatalla yumurtaları hafifçe çırptım. Elimle unu yavaş yavaş ortadaki yumurtaya yedirerek hamuru yoğurdum. İlk başta hamur elinize çok sert gelecektir. Israrlı bir şekilde yoğurmaya devam ettikçe hamur özleşecek kıvamlı bir hal alacaktır. Yaklaşık 10 – 15 dk yoğurmak gerekiyor. Sonuçta hamur son derece elastiki ve pürüzsüz bir kıvamda oluyor. Hamuru üzerini bir bezle örterek en az yarım saat olmak üzere beklettim.

Beklettikten sonra hamuru üç bezeye ayırdım. Her bir parçayı merdane ile açtım. Rahat açabilmek ve yapışmaması  için altını ve üstünü unlayarak açmak gerekiyor. Benim hamurum bir mm inceliğinde oldu. Pişince kalınlaşacağını düşündüğüm için ince açmak istedim. Şekil olarak da 5 mm kalınlığında şeritler kestim. Pişince onlar da genişleyip 8 mm kadar oldular ortalama. Yani fettuccine ebadı oldular. Bütün bunları çok hesaplayarak veya cetvelle falan yaptığımı düşünmeyin göz kararı oldular. Biliyorsunuz bu İtalyan makarnaları şekil ve ebatlarına göre isim alıyorlar. Aynı tip uzun makarnalar genişliklerine göre farklı farklı isimler alıyor.

Makarnaları kestikten sonra hafifçe unlayarak bir tepsiye aldım, pişene kadar hafifçe kuruması için bıraktım.

Makarnalar kururken nane pestoyu hazırladım. Asıl olarak pesto sos feleğen yapraklarıyla hazırlanıyor. Ama zaman zaman maydanoz veya nane de  yada karışım otlar kullanılıyor. Temel olarak aromatik otların zeytinyağı ve bir diş sarımsak ile bir robotta çekilmesi demek olan pesto sosa çoğu zaman çam fıstığı bazen de ceviz veya badem ekleniyor. Parmesan peyniri de tercihe bağlı olarak ilave edilebiliyor. Eğer makarnayı sadece pesto sosu ile yemeği düşünüyorsak peynir eklenmiş sos ideal oluyor.

Ben bir demet yıkanmış naneyi ayıkladım, yapraklarını robota koydum. Evde olan bütün cevizleri, yarım bardak kadar, ilave ettim. Bir diş sarımsak soydum hazneye ilave ettim. Robotu çalıştırdım, tüm malzeler kıyıldı. O çalışırken üstünden yavaş yavaş sızma zeytinyağı döktüm sos kıvamını alana kadar. O da miktar olarak bir çay bardağı zeytinyağı oldu. Sos hazır oldu böylece. Ben ceviz kullandım ama şahsi fikrim lezzeti mükemmel olmasına rağmen ceviz sosun rengini karartıyor doğal yapısı nediyle. Sanırım çam fıstığı yani dolma fistığı kullansaydım rengi daha parlak olabilirdi. Resim çekerken ışığı da uygun yakalayamadım için iyi bir resmi olmadı malesef ama bu defalık idare edeceğiz.

Makarnayı pişirmek için bir tencereye bolca su koydum, kaynamaya bıraktım. İçine daha önce hazırladığım buzluktaki tavuk suyundan ekledim, daha lezzetli olsun diye. Bolca tuz attım. Kaynamaya başlayınca makarnaları içine koydum. Spagetti çatalı ile karıştırdım yapışmasınlar diye. Taze makarna hamurunun kurusundan daha çabuk piştiğini bildiğim için sürekli kontrol ettim. Tam olarak dakika tutmadım ama sanırım 8-9 dk da olmuşlardı. Makarnaları süzdüm. Bir tavada bir kaşık tereyağını erittim, makarnaları koydum. İki yemek kaşığı nane pestodan ekledim. Hepsini birbirine harmanlayıp makarnanın pestoyu emmesini sağladım. Daha önce ince rendelediğim manyas peynirinden yarım bardak kadar koyup makarnalara karıştırdım. Peynir olarak aslen parmesan peyniri kullanmak icap ederdi elbette ama bu peynirin tadı da ona oldukça yakın. Zaten parmesan yerine İzmir tulumu da kullandığım olur zaman zaman. Hepsi makarnalar üzerinde bir krema oluşturdu.  En üste pişirdiğim bezelyeden koydum, hafifçe karıştırdım ve servis tabaklarına aldım makarnayı. Tepeye biraz daha bezelye koyup, ilave peynir serpip, biraz da taze nane kıydıkdan sonra servise hazırdı. Uygun bir zamanda denemenizi şiddetle tavsiye ederim. Biz çok sevdik, orjinal İtalyan olmasa da bizim ağız tadımıza uygun oldu:)

Afiyet olsun!

Not: Makarnaları haşladığım suyu dökmeye içim elvermedi. Lezzetli ve besleyici pişme suyunu çorba olarak değerlendirmeye karar verdim. Bir tencereye 2 kaşık zeytinyağı ve 2 kaşık un koydum. Hafifçe kavurdum, üzerine 2 bardak süt koyup çırpıcı ile karıştırmaya devam ettim. Üzerine makarna suyunu ekledim.  Makarna suyunda tuz olduğu için koymadım ama taze çekilmiş karabiber ve muskat rendesi ekledim. Çorba suyunu kaynamaya bıraktım. Diğer yanda iki adet kabağı temizleyip rendeledim. Rendelenmiş kabakları kaynayan çorba suyuna ilave ettim. 5 dk birlikte kaynadılar. Altını kapattım, içine kıyılmış bir avuç dereotu ekledim, karıştırdım. Üstünü kapatıp dinlenmeye bıraktım. Dinlenirken kabaklar daha da yumuşayıp çorbanın içinde adeta yok oluyorlar. Taze taze kabaklarla bu çorba hem çok lezzetli hem çok hafif bir çorba. Tavsiye edilir.