Archive for the ‘Çorbalar’ Category

Sebzeli ekşili terbiyeli köfte


terbiyeli köfte

 

2015 soğuklarıyla birlikte geldi. Bugün ne pişirsem diye düşünürken hem ısıtıcı hem besleyici hem de pratik bir şey yapmak istedim. Yapıp öğlen yemeğinde servis ederken de bu güne kadar bu yemeğimi blogda paylaşmadığımı fark ettim. Belki basit bir ev yemeği olarak gördüğüm için ya da denk gelmediği için. Oysa basit olması çok lezzetli olmasına engel değil, hatta kimi zaman en büyük lezzetler sadelikle geliyor.

Her evin her yörenin de kendine göre bir ekşili köftesi vardır değil mi? Benimki de bizim ağız tadımıza uygun, içinde tüm besinleri barındıran tek tabakta bir öğün içeren bir tarif ve çooook lezzetli:) Terbiyesinden gelen kremamsı sosunun içinde bol sebzeli, pirinçli kıymalı mini köfteleriyle bol proteinli, çok besleyici. Küçük çocuklarınıza severek yedirebileceğiniz gibi inanın büyüklerin de çok hoşuna gidiyor. Kerevizin tek başına yemeğini sevmeyen hem çocuklara hem büyüklere kereviz yedirmenin de iyi bir yolu bu yemek bence, tadı tek başına yemeğe hakim olmuyor ama çok büyük bir lezzet ekliyor. Yapması da çok kolay, zaten bütün ev hanımları bilir ama ben henüz denememişler için tarifimi veriyorum:

pirinçli köfteli sebzeli çorba

Malzemeler :

– 250 gr orta yağlı dana kıyması

– 1/2 çay bardağı pirinç

– 1 ufak kuru soğan

– 1 yumurta akı

– tuz, karabiber

– köfteleri bulamak için 2 kaşık un

– 1 orta boy patates

– 1 iri havuç

– 1 küçük boy kereviz (kök ve yeşillikleri ile birlikte)

– 1 tatlı kaşığı zerdaçallı sebze tuzu

– 2-3 yemek kaşığı sıvı yağ yada zeytinyağı

– 2 yumurta sarısı

– 1 limon suyu

Patates, havuç ve kök kerevizi soyup ayıklayın, yıkayın. Çok ufak olmayan küp biçiminde doğrayın. Büyük bir tencereye sıvı yağ ilave edin, orta ateşe alın. Yağ ısınınca doğranmış sebzeleri ekleyin ve sebzeleri soteleyin. Bir kaç dakika sotelenip lezzetlenen  (aynı zamanda suda pişerken şekillerini korumaları da daha kolay oluyor böylece) sebzelerin üzerine 1 litre kadar sıcak su ilave edin, az tuz ekleyip pişmeye bırakın.

Sebzeler pişerken kuru soğanı rendeleyin, pirinci yıkayıp süzün. Kıymanın üzerine rendelenmiş soğan, pirinç, yumurta akı, tuz ve karabiber ekleyip yoğurun. Yaptığınız harçtan cevizden ufak top köfteler yuvarlayın. Geniş bir tabak veya tepsiye iki kaşık un serpin. Köfteleri unlanmış tabağın üzerine koyun, sallayarak her taraflarının una bulanmasını sağlayın.

Bu arada yarı pişmiş sebzelerin üzerine yuvarladığınız unlanmış köfteleri ekleyin, bir tatlı kaşığı zerdeçallı sebze tuzundan ilave edin. Bu baharatlı tuz kısmı elbette tercihe bağlı ama inanın lezzetine büyük katkı sağlıyor. Siz dilerseniz sadece tuz ve karabiber ilavesiyle yetinebilirsiniz. Veya uzun uzun sebze tuzu hazırlamak istemezseniz sadece bir çay kaşığı zerdeçal ekleyin çok faydalı bir baharat. Köfteler pişip pirinçleri iyice kabarana kadar 10-15 dk kaynatmaya  devam edin. Diğer yanda iki yumurta sarısını bir limonun suyu ile iyice çırpın, kaynayan yemeğin suyundan az az ilave ederek alıştırın. Ilınmış yumurtalı terbiyeyi tencereye döküp karıştırın. Altını kısıp bir kaç dakika daha pişirin. Yemeğimizin kıvamı içindeki sebzeler, köftelerin üzerindeki un ve terbiyedeki yumurta sarısı nedeniyle kıvamlı bir hal alacak. Terbiyesi piştikten sonra ocağı kapatın, kerevizin taze yeşil yapraklarından bir avuç kadarını maydanoz gibi kıyın ve yemeğe ilave edin. Yemek/çorbamız dumanı tüterek tüm nefasetiyle servise hazır 🙂

ekşili köfte

 

Afiyet olsun !

 

 

İrmikli karnabahar çorbası


Soğuyan havalarla birlikte çorbalar yine masamızda ön sıralarda. Gerçi ben her mevsim çorba sevenlerdenim ama soğuk bir günde eve dönünce bir kase sıcak çorbadan daha cezbedici pek az şey vardır değil mi?

Bu çorba kavınvalidemden öğrendiğim eski bir tarif. Hem mevsimin gözde sebzesi karnabahardan yapılması hem de ne un ne yağ ne de krema içermeden lezzetlendirilmesi ona ayrı bir güzellik katıyor. Az malzeme ve az işlemle sade bir lezzeti tatmak isterseniz denemenizi tavsiye ederim. İsterseniz eskiden yapıldığı gibi üzerine bir tutam tarçın serpin ya da istemezseniz tereyağında kızdırılmış toz kırmızı biber. Ben orjinaline uygun olarak yağsız sadece tarçınla servis yaptım.

Malzemeler;

– bir büyükçe çiçek karnabahar parçası ( 200 gr kadar)

– yarım çay bardağı irmik

– 2 su bardağı et suyu

– 2 su bardağı su

– 1 su bardağı süt

– tuz, karabiber

Yıkanmış karnabaharı elinizle ufak parçalara ayırın yada küp küp  kesin. İki bardak su ile orta ateşte yumuşayana kadar pişirin. Bu aşamada eğer karnabaharın gazından rahatsız oluyorsanız suyunu süzün ve atın. Ben rahatsız olmadığım için ve vitamin kaybı olmasını istemediğim için dökmüyorum. Eğer döktüyseniz 2 bardak sıcak su ilave edin. Ardından et suyu ve sütü de ekleyin. Tekrar kaynamaya başladıktan sonra içine irmiği ilave edin. Ateşi kısıp irmikler iyice şişip çorbayı koyulaştırana kadar 10 dk kadar kaynatın. Çorbanın tuzunu ve çok az karabiberini ekleyip tatlandırın.

Üzerine istersiz tarçın, isterseniz tereyağlı kırmızı biber ekleyerek servis edin, pişman olmayacaksınız 🙂

Afiyet olsun!

Baharatlı balkabağı çorbası


Sonbahar gelince en sevdiğim sebzelerden biri de balkabağıdır. Aylardır bol bol yediğimiz yaz sebzelerinden tam bıkma haline gelmişken kış sebzeleri de kendini iyice özletmiş oluyor. En hevesle beklediklerimden biridir balkabağı. Sadece klasik tatlısıyla kalmadan çorbasını, böreğini, yemeğini ve farklı çay saati tariflerini yapmayı çok seviyorum. Tatlılar dışında kullanırken doğal tatlılığını dengelemek için kuvvetli sebzeler veya baharatlarla tatlandırmayı uygun buluyorum. Bu çorba da öyle bir tarif, bolca baharatlı hatta hafif acılı. Bence serin ve yağmurlu havalarda harika gidiyor.

Son derece sade, yapımı çok kolay bir çorba, ayrıca oldukça sağlıklı. İçinde ilave olarak fne krema ne de un var. Bol bol betakaroten içeren besleyici bir çorba bu, denemenizi tavsiye ederim. Nasıl yaptığıma gelince ;

Malzemeler :

– yarım kilo ayıklanmış balkabağı

– 1 orta boy patates

– 1 iri havuç

– 1 iri soğan

– 2  su bardağı et yada tavuk suyu

– yarım litre  su

– 1 çay kaşığı karabiber

– 1 çay kaşığı acı toz kırmızı biber

– 1 tatlı kaşığı toz köri karışımı

– tuz

– 3-4 yemek kaşığı sıvıyağ

Bir tencereye yağı koyun, ısınınca soğanı ilave edin hafif soteledikten sonra sırasıyla havuç, patates ve kabakları ilave edin. Sebzeler güzelce sotelendikten sonra baharatları ilave edin. Baharatlarla bir iki daha soteledikten sonra et suyu ve normal suyu ekleyin, tuzunu koyun.

Normal tencerede yada düdüklü tencerede pişmeye bırakın. Sebzeler iyice yumuşadıktan sonra ocaktan alın. Blenderda hepsini püre haline getirin. Tadını kontrol edin, tuzu yada biberi eksikse ilave edin. Kendi doğal koyuluğunda olmasına dikkat edin. Sulu görünüyorsa bir süre daha pişirerek suyunu azaltın.

Servis yaparken her bir kaseye bir kaşık çırpılmış yoğurt ilave edin.

Hoşgeldin sonbahar 🙂

Afiyet olsun!

Sebze Çorbası


İstanbulda tam bahar havasına kendimizi iyice alıştırmışken kış ani bir dönüşle yüzünü bize hatırlattı yeniden. Yağmur, soğuk hava ve rüzgar sanki hiç bahar gelmemişçesine davranıyordu. Bu havada canımız çorba istedi hemen. Dolapta haftasonu hazırladığım tavuk suyu da vardı. Tavuk deyince hepimiz irkiliyoruz artık. Sertifikalara da ne kadar güvenebileceğimizi bilmediğim halde yine de organik tavuk almaya çalışıyorum. Tavuk suyuna çorbanın yerini pek fazla şey tutamıyor doğrusu. Canım ne klasik şehriye çorbası ne de hep yaptığım blenderden geçirilmiş bir sebze çorbası istedi. Dolaptaki sebzeleri, önceden haşlamış olduğum kuru fasulyeleri kullanacağım taneli bir çorba yapayım dedim. Biraz İtalyanların minestronesine benzer bişey oldu sonuçta. İtalyada orjinal versiyonunu yemedim ama İstanbulda yediklerimden daha lezzetli olduğu kesin. Neler koydum içine sayayım;

– 1 büyük kuru soğan

– 3 diş sarımsak

– 1 küçük baş kereviz

– 1 kırmızı biber (salçalık biber dediğimiz)

– 1 ufak kabak

– 1 ufak patates

– 1 su bardağı haşlanmış kuru fasulye

– 1 yemek kaşığı domates püresi

– bir kaç kaşık zeytinyağı

– 1 defne, tuz, taze çekilmiş karabiber

– evde hazırlanmış tavuk suyu ve normal su (toplam 1 litre kadar)

– 1/4 bardak ufak erişte veya makarna

– 50 gr sert kolay erimeyen peynir

– taze fesleğen yaprakları

Nasıl yaptım;

Öncelikle bütün sebzeleri tavla zarı büyüklüğünde doğradım. Tencereye zeytinyağını koydum, soğanları ilave ettim. Hafifçe soğanlar piştikten sonra sarımsakları ilave ettim. Ardından sırasıyla bir kaç dakika aralıklarla kırmızı biberleri, kerevizleri, kabakları ve patetesleri ekledim ve soteledim. Sebzeler sotelendikten sonra domates püresini ekledim. Biraz piştikten sonra tavuk suyunu ve suyu koydum. Tuzunu, karabiberini ve defneyi ilave edip kaynamaya bıraktım. Haşlanmış kuru fasulyeler de eklendikten sonra bir süre birlikte piştiler. En son bir tutam erişteyi ilave edip 10 dk daha kısık ateşte kaynatıp altını kapattım. Servis yaparken domates çorbasında yaptığımız gibi peynir eklemek istedim. Evde bulunan tuzlu ve kolay erimeyen manyas peynirini tavla zarı boyutunda kestim ve çorbanın üstüne koydum. Son dokunuş olarak da fesleğen yaprakları ekledim. Yanında sarımsaklı ekmek de çok uyumlu oldu kendi adıma söylersem. Çorbayı içerken yumuşamış ama erimemiş peynir parçaları ağıza hoş bir tat verdi. Kıbrısta da sanırım hellim peyniri kızartılarak çorbalara ilave ediliyor. Bu da farklı bir alternatif, aklınızda bulunsun.

Tavuk ve kemik suyu hazırlamak konusunda ayrı bir yazı hazırlamak istiyorum aslında. Mutfakta boş bir zamanımızda hazırlayıp buzluğa kaldırabileceğimiz lezzetli et ve sebze suları yemeklerimizin tadına tad katıyor. Kısaca burada kullandığım tavuk suyundan bahsedersem; temel lezzet verici sebzeler olan soğan, kereviz sapları, havuç, maydanoz sapları, defne, karabiber taneleri ve bir diş sarımsak kullandım tavukla parçalarıyla beraber. Üzerine eklediğim suya tuz da ilave edip önce hızlı ateşte kaynayana kadar bekleyip üzerinde biriken köpükleri aldım. Sonra son derece kısık ateşte bir saat kadar pişirdim. Aslında bu süreyi daha da uzun tutmak mümkün. Böylece daha konsantre bir lezzet elde etmek mümkün bulyonlar yerine kullanılabilecek.  Soğuduktan sonra süzüp bir kaç ayrı kaba doldurup buzdolabına koydum. İyice soğuduğunda üzerinde donmuş olan yağını alıp attım ve buzluğa kaldırdım ihtiyaç olduğunda kullanmak üzere. Fakat buzluğa kaldırmayacaksanız üzerindeki yağı almayın diyor uzmanlar. Beklerken bozulmaktan koruyucu bir tabaka görevi görüyormuş. Kullanacağınız zaman bu tabakayı sıyırıp atabilirsiniz. Tavuk yada et suyu hazırlamanın yollarından sadece bir şekli bu anlattığım. Daha farklı uygulamalar da var elbette. Ve tabiki hepinizin yıllardır bildiği uyguladığı bişey yeni değil ama ne olur ne olmaz belki ihtiyacı olan biri vardır diye anlatmak istedim:)