Archive for Ocak 2013

Mini köfteli kök ıspanak


köfteli ıspanak yemeği

 

Hep hamur işleri, tatlılar, ağır yemekler yapmıyorum elbette mutfağımda. Gündelik hayatımızda bolca sebze yemeği yer alıyor masamızda. Ispanak da en sevdiğimiz sebzelerden biri. Klasik kıymalı pirinçli ıspanak yemeğine değişik bir alternatif olarak mini köftelisini yaptım geçenlerde. Tarif basit;

Malzemeler:

– 1 demet ayıklanmış ıspanak, daha çok kök kısımları ve ufak yapraklar

– 300 gr dana kıyma

– 2 yemek kaşığı pirinç

– 1 büyük soğan

– 1 havuç

– 1 adet kırmızı biber

– 1 tatlı kaşığı salça (ben domates- biber karışık kullandım)

– bir kaç kaşık zeytinyağı

– tuz, karabiber

– yarım limon suyu

Soğanın yarısını rendeleyin. Kıyma, pirinç, soğan rendesi, tuz ve karabiber ilavesiyle köfteyi yoğurun. Harçtan minik köfteler yuvarlayın. Bir tavayı ocakta ısıtın, içine bir yemek kaşığı zeytinyağı koyun. Mini köfteleri tavaya atıp, sallayarak hafifçe kızartın. Kızarmış köfteleri tavadan alıp bir tabağa koyun. Kalan yarım soğanı yemeklik ince doğrayın. Havucu ayıklayıp ince ince halka dilimleyin. Kırmızı biberi ayıklayıp doğrayın. Bir tencereye biraz zeytinyağı koyup ısıtın. Soğanı ekleyip yakmadan kavurun. Ardından havuçları koyup sotelemeye devam edin. Sonra biberleri ekleyin, bir kaç dakika daha pişirdikten sonra bir tatlı kaşığı salçayı ilave edip kokusu çıkana kadar kavurun. Ispanakları da tencereye ekleyin. Ispanaklar söndükten sonra mini köfteleri tencereye ilave edin. Az sıcak su ekleyip tencerenin kapağını kapatın. Orta ateşte 15-20 dk pişirin. Yemek piştikten sonra yarım limonun suyunu yemeğe ilave edin. Biraz dinlendirdikten sonra servis yapın.

köfteli ıspanak

Bol sebzeli, eti, karbonhidratı bir arada az yağlı çok sağlıklı bir yemek sizi bekliyor.

Afiyet olsun !

Çırpma


çıprma 2

Bazı yemekler anılarla ilişkilidir, size çocukluğunuzu anımsatan, o günleri canlandıran. Bu basit ama çok lezzetli börek, mücver benzeri yemek de öyle benim için. Rahmetli babaannemi kaybedeli bir yıl oldu, ne çabuk geçmiş zaman. Çırpma onunla özdeşleşmiş benim zihnimde. Oysa çok uzun zamandır yapmamıştı, onun elinden yememiştik. Ama çocukluk anılarımda mutfakta bu karışımı hazırlarkenki hali aklımda hep nedense bir de baklava yaparkenki hali bayram arifelerinde.  Şimdi düşünüyorum da demek o zamanlar da ilgiliymişim mutfakla bu sahneler kaldığına göre hep aklımda. Kendi elimle hiç yapmamış olsam da baklavanın nasıl yapıldığı, aralara neler serpildiği, yağının sıcaklığı veya tarhana yaparkenki aşamalar bir bir aklımda kalmış.

Çıprmayı hem o tadı özlediğim için hem de babaannemi anmak için yapmak istedim hatırladığım kadarıyla. İyi ki de yapmışım, ruhu şad olsun.

Pırasalı lezzetleri seviyorsanız bunu da seveceksiniz demektir. Pırasa sadece zeytinyağlı yada kıymalı bir tencere yemeği olarak kalmamalı bence. Özellikle börek veya tart, kiş benzeri hamurişi versiyonları çok lezzetli.  Çok kolay bir tarif çırpma, birlikte yapalım:

Malzemeler:

– 500 gr pırasa

– 150 gr rendelenmiş peynir (beyaz peynir veya eski kaşar olabilir, ne arzu ediyorsanız onu kullanın, ben lor, beyaz peynir ve izmir tulumu karışımı kullandım)

– 3 yemek kaşığı zeytinyağı

– tuz, karabiber

– 1,5 su bardağı mısır unu

– 1 su bardağı su

– 50 gr tereyağı

çırpma hazırlık

Pırasayı ayıklayıp yıkadıktan sonra ince ince kıyın. Bir tavada zeytinyağı ile hafif soteleyin. Tuzunu, karabiberini ekleyin, soğuması için kenara alın. Diğer tarafta mısır ununu su ile boza kıvamında bir bulamaç haline gelecek şekilde karın. Su miktarını gözlemleyerek ayarlayabilirsiniz. Elinizdeki mısır unu cinsine göre su miktarı değişiklik gösterebilir. Kıvamı sulu bir kek hamuru veya boza kıvamında olmalıdır. Bulamacın içine sotelenmiş pırasaları ve peyniri ekleyin, iyice karıştırın.

tepside

Fırın tepsisinin içini tereyağı ile kalın bir tabaka halinde yağlayın. İyi pişmesi, lezzeti ve tepsiden kolayca çıkabilmesi için bu aşama çok önemli. Pırasalı karışımı tepsiye dökün, eşit kalınlıkta yayın. Malzemenin tepsideki kalınlığı bir santim kadar olmalıdır. Kalan tereyağını ufak parçalar halinde pırasaların üzerine koyun. 200 derece fırında üzeri iyice kızarana kadar 30- 40 dk pişirin. Dilimlerek servis yapın.

çırpma

İster çay saatlerinizde değişik bir tuzlu olarak isterseniz akşam yemeklerinizde değişik bir mücver alternatifi olarak sofranızda yer verin derim. Mısır unu ve pırasa bileşimi hoş bir alternatif olarak sizin için.

Afiyet olsun!

Karamelli kabak tatlısı


karamelli kabak soslu muhallebi

Kış mevsiminde bal kabağı en sevdiğim sebzelerden biri. Aslında sadece tatlı olarak değil yemek, börek, çorba gibi farklı kullanımlarını da çok seviyorum ama maalesef evin erkekleri tarafından rağbet görmediği için pek yapılamıyor.

Klasik kabak tatlısı en favori şekli olsa da zaman zaman değişik varyasyonlar deniyorum. Bu tatlı da tamamen doğaçlama olarak doğdu. Kuzenlerimizi ağırladığımız yemek davetimizde sevilen aile klasiklerinden oluşan menünün sonunda bu tatlıyı servis ettim.

Seneler evvel çok sık yaptığım bir etimekli tatlı vardı. En altta karamelli şerbet ile ıslatılmış etimekler, ortada sade bir muhallebi tabakası, en üstte de krem şanti ve meyve süslemesi olurdu. Yemek için bir tatlı düşünürken aklıma o geldi ve evde mevcut kabakla birleştirip bu tatlımızı yarattım. Sonuç bence muhteşemdi 🙂 En altta ekmek kadayıfı kıvamında ve tadında bir katman, ortada nefis kremalı bir muhallebi ve en üstte kabak sosu ve süsleme olarak karamelize cevizler. Bir çatal alıp ağzınıza koyduğunuzda tüm bu tatların oluşturduğu nefis yumuşacık bileşimini ve cevizlerin kıtır kıtırlığıyla krokan tadı alıyorsunuz. Çok farklı ve güzel bir bileşim.

Nasıl yaptım derseniz, tarif şöyle ;

Malzemeler :

Alt taban için:

– 1 paket tuzsuz etimek

– 1/2 su bardağı toz şeker

– 1 su bardağı su

– bir kaç damla limon

Orta kat için :

– 1/2 litre süt

– 6 yemek kaşığı toz şeker

– 2 tepeleme yemek kaşığı un

– 2 tepeleme yemek kaşığı nişasta

– vanilya

– 1 kutu süt kreması

Üst kat için:

– 500 gr bal kabağı, soyulmuş, ayıklanmış

– 3/4 bardak toz şeker

– bir kaç tane karanfil

– bir çubuk tarçın

– 1 çorba kaşığı silme toz jelatin

Süsleme için :

– 1 su bardağı iri kırılmış ceviz

– 2 yemek kaşığı bal

etimekli kabak tatlısı

Alt taban hazırlığı için tatlıyı servis edeceğiniz kabın dibine etimekleri boşluk bırakmadan dizin. Ben büyük boy kare borcam tepsiyi kullandım, bir paketten bir kaç tane arttı. Sos için şekeri bir tavaya alın karamelleşmeye başlayana kadar orta ateşte ısıtın. Şeker kenarlardan renk değiştirmeye başlayana kadar karıştırmayın. (Eğer siz karameli azıcık su ilavesiyle yapıyorsanız öyle de yapabilirsiniz, hangisi kolayınıza geliyorsa.) Renk değişmeye başayınca ortaya doğru çekerek karıştırın yavaşça. Bir kaç damla limon suyu ekleyin ki şeker kristalleşmesin. Şeker istediğiniz kadar renk alınca dikkatlice suyu ilave edin. Çok dikkatli olun çünkü sıçrayabilir. Şeker tamamen eriyip amber rengi bir şurup halini alınca ocaktan alın. Sıcak şurubu yavaş yavaş tüm etimeklerin üstünde gezdirin. Kolayca şerbeti emeceklerdir.

Muhallebi katmanı için kalın dipli bir sos tenceresinde şeker, un ve nişastayı karıştırın. Üzerine yavaş yavaş sütü ekleyerek karıştırın. Pürüzsüz bir karışım olsun. Ocağa alın, orta ateşte sürekli karıştırarak muhallebi kıvamına gelene kadar karıştırın. Koyulaşıp bir kaç baloncuk çıkarınca ocaktan alın, vanilya ilave edip karıştırın. Soğuması için bir kenara alın, arada karıştırarak kabuk tutmadan soğumasını sağlayın. Dilerseniz çabuk soğuması için soğuk su dolu bir kabın içine oturtabilirsiniz.  Diğer yandan bir kutu kremayı bir kaba alın ve mikser ile katılaşana kadar çırpın. Bir kaç dakikada katılaşacaktır. Soğuyan muhallebi ile kremayı birleştirin, mikserle homojen bir hal alana kadar karıştırın. Yaptığınız muhallebiyi şerbetli etimeklerin üstüne dökün ve düzgün bir katman halinde yayın. İyice soğuması için kabı buzdolabına kaldırın.

Kabaklı katman için küçük küçük kestiğiniz kabakları şekerle birlikte bir tencereye alın. İçine karanfilleri ve kabuk tarçını da ilave edin. Orta ateşte kabaklar suyunu çekene ve iyice yumuşayana kadar pişirin. Pişen kabakların içinden karanfilleri ve çubuk tarçını alın. Blender ile tüm kabakları püre haline getirin. Diğer yanda yarım çay bardağı sıcak su içinde toz jelatini eritin. Erimiş karışımı kabak püresine ilave edip iyice karıştırın. Dolaptan çıkardığınız  etimekli muhallebinin üzerine kabak püresini düzgünce yayın. Tatlıyı iyice soğuması için buzdolabına kaldırın. En az 2-3 saat soğuduktan sonra servise hazır hale gelecektir.

Üst süslemesi için cevizleri bir tavaya alın. Orta ateşte cevizleri yakmadan karıştırarak kavurun. Burada amaç cevizlerin renk değiştirmeden gevreklik kazanması, 5 dk kadar kavrulmaları yetecektir. Tavaya balı ekleyin ve karıştırarak tüm cevizlerin balla kaplanmasını sağlayın. Bir dakika kadar sonra cevizleri yağlı kağıt üzerine alın, sıcakken yapışmamaları için kaşıkla ayırın. Soğuyunca tatlının üzerine serperek süsleyin.

Deneyin beğeneceksiniz…

Afiyet olsun!

Kolay elmalı kek


elmalı kek

Sadece bir yumurtalı, hiç çırpılmayan çok kolay bir elmalı kek tarifi ister misiniz? 🙂 Evet dediğinizi duyar gibiyim.

Kimi zaman mutfakta çok zaman harcamadan da çok güzel sonuçlar elde etmek mümkün. İçi iri elma parçaları ile nemli nemli, mis gibi tarçın kokulu bir kek evdeki herkesi mest edecektir emin olun. Hele bir de bunu yapmak için kısa bir süre harcadıysanız keyfi daha büyük olacak.

Hadi bir an önce tarife geçelim;

20 cm çaplı ortası delikli kek kalıbı için;

Malzemeler :

– 2 adet elma

– 1 yumurta

– 1 ince belli küçük çay bardağı ayçiçek yağı

– 1,5 ince belli küçük çay bardağı toz şeker

– 3 ince belli küçük çay bardağı un

– 1 tatlı kaşığı tarçın

– 1 ince belli küçük çay bardağı kuru üzüm

– 1 ince belli küçük çay bardağı iri kırılmış ceviz

– 1 paket kabartma tozu

Elmaları soyup küp küp doğrayın, keki karıştıracağınız kaba alın. Üzerine bir yumurtayı kırın, şekeri ilave edin. Hepsini kaşıkla iyice karıştırın, 15- 20 dk beklemeye bırakın. Şekerin ve yumurtanın etkisi ile sulanmış olan elmalara sıvı yağı ekleyin, karıştırın. Başka bir kapta unu, tarçını ve kabartma tozunu karıştırın, eleyerek havalandırın.

elmalı kek hazırlık

Elmalı karışıma üzüm ve cevizleri de ekledikten sonra unlu karışımı yedirerek ilave edin. Normalden daha katı bir kek hamurunuz olacak şaşırmayın. Kek kalıbını katı yağ ile güzelce yağlayın ve içini unlayın. Kek karışımını kalıba yerleştirin, kaşıkla üstünü düzeltip 170 derece fırında 45- 50 dk pişirin. Kürdanla kontrol edip, temiz çıkıyorsa fırından alın. 5 dk dinlendirdikten sonra servis tabağına ters olarak çıkartın. Üzerine pudra şekeri serpin.

elmalı kek dilim

Eğer hala evdekiler kokular yüzünden mutfağa doluşmadıysa sabredip soğuduktan sonra servis yapın 🙂 Doğrusu benimkiler sabredemedikleri için dilimlerim düzgün kesilemedi, fotoğrafları da acele acele ancak bu kadar çekebildim, hoşgörün 🙂

Elma, tarçın, ceviz üçlüsü her zaman bence dayanılmaz bir kombinasyon, hele bu bir kekse benim favorimdir. Deneyin bence …

Afiyet olsun!

Çullama


çullama

Kayınvalidem dolayısıyla Girit mutfağına ilgimden daha önceleri bahsetmiştim. Onun repertuarındaki tarifleri bibebir kendisinden öğrenme şansına sahip olduğum için mutluyum. Bu tarif yani Çullama, çok sevilen, senede bir iki defa davetlerde veya özel günlerde yapılan bir yemek. Ondan öğrendiğime göre aslen hindi eti ile yapılıyormuş ama tavukla da yapıldığını biliyorum. Bir börek gibi görünse de daha çok yufkalı pilav yada perdeli pilav gibi eti, pilavı ve yufkası birarada bir ana yemek aslında.

Bizim evde yeni yıl yemeği sonrası artan hindi etleri ve iç pilav ile yılın ilk günü yapılagelen bir Girit yemeği. Elde hazır malzeme varken bu zahmetli yemeği yapıvermek çok kolay oluyor. Galiba en çok da bu nedenle yılın ilk günlerinde yiyoruz. Eğer elde hazır malzemeniz yoksa önce tavuk veya hindi (but veya gögüs) haşlamak, sonra o su ile bir iç pilav hazırlamak ,sonra hepsini bir araya getirip fırınlamak en son da fırından çıkınca üzerine etsuyu gezdirmek gerekiyor. Aşamaların çokluğuna bakmayın sonuca değiyor gerçekten 🙂

hindili çullama

Dediğim gibi ben elde malzemeler hazır olduğu için sadece yufka içine dizerek çok kısa sürede hazırlayıp fırına verdim, hiç vakit almadı. Ama sizlere aşağıda tüm aşamaları detayları ile anlatacağım.

Malzemeler :

Eti ve et suyu için:

– 2 tavuk but veya göğüs veya 1 hindi but veya göğüs  hangisini tercih ederseniz

haşlarken lezzet vermesi için:

– 1 havuç

– 1 soğan

– 1 sap kereviz

– 1 defne yaprağı

– 10 tane karabiber

– tuz

 

İç pilav için:

– 1 su bardağı baldo pirinç

– 1 büyük soğan

– 2 çorba kaşığı kuru üzüm (kuşüzümü değil)

– 1 çay kaşığı tarçın

– 1 çay kaşığı yenibahar

– 1/2 çay kaşığı karabiber

– 1 tatlı kaşığı toz şeker

– 1 çay kaşığı tuz

– 50 gr tereyağı

– 1+1/4 su bardağı tavuk yada hindi suyu hangisini kullanıyorsanız

Çullama için:

– 3 yufka

– 100 gr eritilmiş tereyağı

– bir avuç iri kırılmış ceviz

– 2 su bardağı tavuk yada hindi suyu

İşe tavuk yada hindimizi haşlamakla başlıyoruz. Derin bir tencereyi ateşe koyun, ısınsın. Havuç, soğan ve kereviz sapını iri iri doğrayın. Tencereye çok az sıvı yağ ilave edin. Isınmış tencereye doğradığınız sebzeleri ilave edip bir kaç dakika soteleyin. Hafif karamelize olmuş sebzelere tavuk yada hindi parçalarını ilave edin. Ardından üstünü kaplayacak kadar bolca soğuk su ilave edin. Defne, tane karabiber ve tuz ekleyerek kaynamaya bırakın. İlk kaynamayı aldıktan sonra üstündeki kefini alıp ateşi kısın, etler kolayca kemiklerinden ayrılana kadar pişirin. Ocaktan alıp suyunu başka bir kaba süzün. Etleri ayrı bir yere alıp soğumaya bırakın. Soğuduktan sonra etleri kemiklerinden ayırıp iri iri didikleyin.

İç pilav için pirinci ılık tuzlu suda yarım saat ıslatın, sonra süzün. Tenceye tereyağını koyup orta ateşte eritin, içine çok az zeytinyağı ekleyin ki yanmasın. Yemeklik ince kıyılmış soğanları ilave edin. Soğanları yakmadan yavaş yavaş kavurun. Soğanlar şeffaflaşıp iyice pişene kadar devam edin ama sakın renklenmesin soğanlar. Ardından iyice suyu süzülmüş pirinci ilave edin, birlikte kavurmaya devam edin. Kavururken tuzunu ekleyin. Pirinçler adeta şeffaflaşıp birbirine yapışmaya başlayana kadar kavurun. Baharatlarını ekleyin birlikte biraz daha kavrulsunlar. Üzümü ve toz şekeri de ekledikten sonra sıcak et suyunu da koyun. Fokurdadıktan sonra altını çok kısıp kapağını kapatın. 15. dk sonra ateşi kapatıp demlenmeye bırakın.

Etler ve iç pilav iyice soğuduktan sonra büyük boy kare borcamı eritimiş tereyağı ile yağlayın. Bir yufkayı kenarlarından sarkacak şekilde yayın. 2.yufkayı parçalayıp aralara eritilmiş tereyağı sürerek kat kat dizin. İlk yufkadan sonra iç pilavı eşit kalınlıkta üzerine yayın. Cevizleri serpin. Didiklenmiş tavuk yada hindi etlerini pilavın üzerine koyun. Kalan yufkayı da düzgün parçalar halinde aralarına tereyağı sürerek pilavın üzerine dizin. Bitince alttan sarkan yufkayı üstüne kapatın. Artan tereyağını da en üste sürün. Keskin bir bıçak ile kare kare kesin. 200 derece ısınmış fırına verip 35-40 dk kadar yufkalar altın rengi kızarana kadar pişirin.

Fırından aldıktan sonra iki bardak tavuk yada hindi suyunu kepçeyle yavaş yavaş sıcak yufkaların üzerine gezdirin. Tüm suyu döktükten sonra kapatılmış ama hala sıcak fırına tepsiyi koyarak 15 dk dinlendirin. Böyle et suyu yufkalar tarafından tamamen içilecek ve servis edilebilecek kıvama gelecektir.

fırından çıkmış çullama

Çok uzun ve zahmetli gibi görünse de aslında yapması çok zor bir yemek değil. Benim laf kalabalığıma da bakmayın. Bilirsiniz uzun uzun anlatmayı severim, detayları atlamamak için. Aslında hepinizin bildiği şeyler ama yeni mutfağa girenler için her detayı vermeye çalışıyorum.

Sonucuna değeceğine kefilim, lütfen konuklarınıza farklı ve özel bir yemek sunmak isterseniz deneyin. Hem lezzeti hem sunumu sizi çok mutlu edecek.

Afiyet olsun!

Not : Bu benim 100. postum oldu 🙂 Umarım 200, 500 ve daha fazlasını da sizlerle paylaşırım.

sevgilerimle

 

2013’e merhaba


1-20121219_144559

Uzun bir ara verince tekrar yazmaya başlamak hayli güç oluyor. Araya giren sebebler haklı da olsa ödevini zamanında yapmamış öğrenci gibi suçlu suçlu geri dönüyorum 🙂

Aradan geçen bir aydan fazla zamanda ne çok şey oldu. Aralık ayı bizim aile için zaten kutlamaların olduğu bir dönem, buna bir de okul aile birliği faaliyetlerimiz eklenince zamanın nasıl geçtiğini anlamadım. Elbette en önemlisi iyisiyle kötüsüyle 2012 yi uğurladık, yeni umutlarla yeni yılı karşıladık. Dilerim herkes için iyiliklerle, güzelliklerle, başarılarla dolu bir yıl olur 2013.

Bu dönemde pek çok yemek ve tatlı yaptım ama koşuşturmalardan ve  makinemin de bozulması, ikame makinayla istediğim gibi resimler çekememiş olmam yüzünden buraya hazırlayamadım malesef. Yaptıklarımı çekemedim ama dışarıda yediklerimden ve okulda yaptıklarımızdan bir kaç kare paylaşacağım sizinle çok iyi olmasa da.

pandeli

Mısırçarsındaki tarihi Pandeli lokantasında bir haftasonu ailecek bir öğle yemeği yedik. Mısır çarsının otantik ortamı içinde gerçekten kendine has, orjinal mavi çinileri ile Pandeli lokantası İstanbulun simgelerinden biri. Yemekleri de uzun yıllardır aynı kalitesini koruyarak sunuluyor.

pandeli beğendili döner

Patlıcan beğendi üstünde döner lokantanın en çok tercih edilen ana yemeklerinden biri. Biz de oldukça lezzetli bulduk, beğendisi güzeldi.

pandeli kağıtta levrek

Kağıtta levrek çok sağlıklı bir ana yemek tercihi olmasının yanında çok da lezzetliydi.

pandeli sebzeli kuzu incik

Ve benim tercihim haşlanmış kuzu incik tereyağlı sebzeler eşliğindeydi. İncik şahane pişmişti ve çok lezzetliydi. Yanında azar azar servis edilen değişik sebzeler son derece sade bir şekilde sadece tereyağıyla pişmişti ve hepsi de çok çok lezzetliydi. Galiba iyi aşçılığın sırrı burada son derece sade bir şekilde lezzetli bir tabak sunabilmek. Benim için de ders niteliğindeydi adeta. Bu kadar övmeme inanmazsanız bir öğle vakti kendinize vakit ayırıp Pandeli’de bir yemek ısmarlayın derim. Güzel bir öğleden sonra geçireceğiniz garanti.

emre dogumgünü

Aralık ayında oğlumun doğum günü de vardı. Artık delikanlılık yolunda adımlar atan oğlum sade bir kutlama istedi. Çok sevdiği iki arkadaşı ve aileleriyle bir akşam yemeği planladık. İstanbulda birbiri ardına açılan steak houselardan birinde çok güzel bir yemek yedik. Yemek dışarıdaydı ama pasta işini kimseye bırakmayıp bir gün önceden adeta 12 saat uğraşarak bir pasta hazırladım. Martha Stewart’tan bir tarifle dört katlı bir pasta hazırladım. Öyle üstü süslü bir butik pasta değildi ama malzemeleri ve lezzetiyle gerçekten çok övgü alan bir pasta oldu. Dışı kalın çikolata ganajla kaplı içi zengin portakal kreması dolgulu farklı lezzette nefis bir pasta oldu.  Martha’nın babasının doğum günlerinde en sevdiği pastaymış bu tarif . Nasıl yapıldığını uygun bir zamanda ayrınları ile sizinle paylaşarım inşallah. Tek üzüntüm davet sahibi olmamın telaşıyla resim çekememiş olmak, bu oldukça yetersiz resimle idare etmek zorundayım şimdilik 😦

okul yeni yıl yemeği

Yine aralık ayı içinde okul aile birliği üyeleri olarak okulumuzda bir yeni konseri ve bir yeni yıl yemeği düzenledik el birliğiyle. İkisi de çok başarılı geçti. Yeni yıl yemeğinde sunduğumuz yemekleri biz veliler hazırladık. Bana da tatlıların bir kısmını yapmak düştü. Birbirinden nefis salatalar, zeytinyağlılar, börekler, tatlılar hazırladık. Sıcak olarak da hindi ve iç pilav sunduk. Öğretmenlerimiz böyle bir kutlama yemeğinden çok memnun kaldılar. Ben iki farklı sosla iki cheesecake, iki elmalı vişneli crumble ve bir baharatlı balkabaklı tart hazırladım. Cheesecake’lerin tarifini en kısa zamanda yazacağım sizlere. Blogda var olan tarife benzese de ufak tefek farklılıkları var.

2013 pasta

Yemekte finalimizi ise yine derneğimizden, yan uğraş olarak pastacılık yapan Hülya hanımın hazırladığı nefis pasta ile yaptık. Günün temasına uygun harika dekore edilmiş, görüntüsü kadar tadı da nefis bir pastaydı. Ellerinize sağlık Hülyacım 🙂

Ve son olarak evde yılbaşı akşamı dostlarla yeni yıl yemeği yendi. Yemeklerdense dostlarla o geceyi paylaşmak güzeldi. Yine hiç resim çekmeyi akıl edemediğim için o akşam için pişirdiklerimi paylaşamıyorum malesef . Yeri geldikçe aynı tarifleri yaptığımda sizlerle paylaşacağım.

Benden şimdilik bu kadar 🙂 Bu biraz toplama bir post oldu biliyorum ama arayı kapamak için buna ihtiyaç vardı sanırım.

2012 yılında en çok ilgi gören 10 tarif listemizle veda ediyorum:

1- Çıtır kabak kızartma

2- İki renkli kek

3- Zeytinyağlı minik tuzlu kurabiyeler

4- Güveçte orman kebabı

5- Marmelatlı kurabiye

6- Izgara patlıcan kebabı

7- Mahlepli sade açma

8- Pirinçli domates yemeği

9- Fırında taze patates eşliğinde tavuk

10- Narlı bulgur salatası

Yeni tariflerde görüşmek üzere hoşçakalın…

Sevgilerimle