Posts Tagged ‘enginar’

Patlıcan beğendili enginar ve kırmızı biber


patlıcan beğedili enginar ve közlenmiş biber dolması

 

Yaz davetlerinizde sofranızı renklendirecek bir ara sıcak tarifim var sizin için bugün. Temel malzemelerimiz patlıcan, enginar ve kırmızı biber. Yazın hep el altında olan bu güzel sebzelerle son derece pratik ve lezzetli bir tabak hazırlayabiliriz. Yine kesin ölçüler vermeyeceğim, sizler kendi miktarınıza göre ayarlayabilirsiniz adetleri, ben dört adet enginar kullanmıştım.

Malzemeler:

– 4 adet çanak enginar

– 4-6 adet kırmızı biber

– 4 adet patlıcan

– 2 yemek kaşığı kadar un

– 2 yemek kaşığı kadar tereyağı

– 1,5 – 2 su bardağı süt

– Bir miktar kaşar ya da İzmir tulumu rendesi

– tuz, karabiber, muskat rendesi

– zeytinyağı

– limon

yakından enginar beğendili

Patlıcanları ve kırmızı biberleri ateşte közleyin. Biberleri terletip soyun, bütünlüğünü bozmamaya çalışarak çekirdeklerini çıkarın. Patlıcanların kabuklarını soyun, ince kıyın. Enginarları biraz zeytinyağı, limon, tuz ve şeker eklenmiş suda hafif yumuşayana kadar pişirin.

Beğendi için bir tavada tereyağını eritin, unu ekleyip kavurun. Unun rengi çok sararmadan ezilmiş patlıcanları ekleyin, kavurmaya devam edin. Bir bardak sütü ilave edin homojen hale gelene kadar karıştırın. Kaynamaya başladığında koyuluğunu kontrol edin gerekiyorsa kalan sütten azar azar kıvamı tamam olana kadar ilave edin. Tuz, karabiber ve muskat rendesi ekleyerek tatlandırın. Çok yumuşak kıvamda bir beğendi olmasın biraz koyu kıvamlı olması daha iyi olacaktır. İçine peynir rendesini ekleyip ocaktan alın ılınmaya bırakın.

Bir fırın kabına enginarları alın, her birinin içine dolduracak kadar beğendi koyun. Közlenmiş kırmızı biberlerin içlerini de beğendi ile doldurun, kaba yerleştirin. Üzerlerine sızma zeytinyağı gezdirin. 180 derece fırında hafifçe üstleri kızarana kadar 20 – 25 dk pişirin. Fırından çıkardıktan sonra 10 dk dinlendirip servis yapın.

Bir davet sofrasında güzel bir ara sıcak veya bir vejateryen öğle yemeği olarak mükemmel bir tarif bence. Deneyin derim 🙂

beğendili enginar

Afiyet olsun!

Taze bakla favalı enginar


Uzun bir aradan sonra enginar tariflerine geri döndük. Arada hep pişirdim enginar ama farklı tarifler yoktu. Baharın bir diğer güzel ve kısa süreli sebzelerinden biri de taze iç bakla. Enginara da çok yakışıyor. Kuru bakla ile yaz ve kış sık sık yaptığımız fava bu defa taze iç baklalarla yapıldı ve enginar çanaklarının içinde sunuldu. Sızma zeytinyağı, fava ve enginar bol fesleğen ve dereotuyla hımmm yeme de yanında yat oldu doğrusu.

Tarif çok basit, lezzet de bu az malzeme ve basitlikte sanırım. Ben dört kişi için;

– 4 çanak enginar

– 500 gr iç bakla

– 1 ufak soğan

– dereotu, fesleğen

– tuz, şeker

– sızma zeytinyağı kullandım.

Önce iç baklaları üzerine sıcak su dökerek bir süre beklettim. Böylece dış kabukları kolayca soyuldu. Soyulmuş iç baklaları ince doğranmış soğan, zeytinyağı, üzerini kaplayacak kadar su, tuz ve bir tatlı kaşığı şeker ile düdüklü tencereye koydum. 10 dk pişirdim. Açtığımda baklalar yumuşacıktı ve suyunu çekmişti. İçine kıyılmış dereotu ve fesleğen koyarak çatalla ezip püre haline getirdim. Kıvamını yumuşatmak için biraz daha zeytinyağı ekledim. Diğer yanda su, tuz, bir tutam şeker ve zeytinyağı ile enginarları pişirdim. Servis tabağına aldım, içlerini bakla ezmesi ile doldurdum. Tencerede yağına kalan enginarların sosunu üzerlerine gezdirdim. Taze fesleğen yaprakları ile servis ettim.

Bir davet sofrası için de hoş bir enginar yemeği bence. Denemenizi tavsiye ederim.

Afiyet olsun!

Enginarlı pilav


Enginarlı tariflere ara vermiştim bir süre, döndük yine:-)

Bahar demek enginar ve çilek demek demiştim benim için daha önce. Yemeklerim hep yeşil oluyor bu dönemde, bol bol taze otlar, taptaze sultani ve araka bezelyeler, taze soğanlar, yemyeşil taze ve iç baklalar. Domatesler doğal kırmızılıklarına ve tadlarına ulaşana kadar yeşil yemekler yapmayı ve yemeyi seviyorum. Yemeklerimin aksine tatlılarım da hep çilek kırmızısı bu dönem. Çilekli muhallebi, çilekli tart, çilekli cheesecake, çilekli dondurma, çilek kompostosu…hep o canlı renge gidiyor elim her tatlı yapmak gerektiğinde.

Enginarlı pilav sevdiğimiz bir enginar çeşidi. Biraz enginar dolmasını andırıyor ama burada temel olan yemek pilav ve onu tatlandıran enginar. Aslında enginarı dilimleyerek kullanırım ama bu defa bütün bıraktım. Pilavı ve enginarı aromalandırmak için yine yeşiller; taze soğan, dereotu ve nane kullandım. Sonuç nefisti, tadı hala damağımda:-)

Kısaca anlatacak olursam dört kişi için;

–          4 enginar

–          1,5 bardak pirinç (250 ml’lik bardak)

–          4 sap taze soğan

–          ¼ demet dereotu

–          Birkaç sap nane

–          1 büyük kuru soğan

–          Tuz, karabiber

–          1 tatlı kaşığı şeker

–          ½ limon suyu

–          zeytinyağı

1,5 ölçü pirinci sıcak su ve tuz ile ıslattım. Bir tencereye enginarları üzerini geçecek kadar su, bir kaşık zeytinyağı, az limon suyu ve bir tutam tuz ile haşlanması için koydum. Orta ateşte kapağı kapalı olarak enginarlara bıçak girebilecek kıvama kadar pişirdim. Pilav tenceresine yemeklik ince doğranmış soğanı bir tutam tuz ve zeytinyağını koyup soğanlar sararıp şeffaflaşana kadar pişirdim. Sıcak sudan süzülmüş, soğuk su ile nişastası gidene kadar yıkanmış ve tekrar süzülmüş pirinçleri tencereye ilave edip kavurdum. Pirinçler şeffaflaşıp yapışmaya başlayınca enginar haşlama suyundan ölçerek koydum. Ben pilav yaparken 1 ölçüye 1.25 oranında su koyuyorum. Temel ölçüm budur ve genel olarak iyi sonuç verir. Burada da öyle yaptım 1.5 ölçü pirince yaklaşık 2 ölçü su koydum.  Pirinç cinsi olarak da Osmancık kullanıyorum pilavlarımda uzun süredir. Suyun ardından kıyılmış taze soğan, dereotu ve naneyi ilave ettim. Tuzunu kontrol ettim, az karabiberi, yarım limon suyunu ve şekeri ekledim, karıştırdım. Haşlanmış enginarları da tencereye ekledikten sonra kapağı kapattım ve kısık ateşte pişmeye bıraktım. 15 dk sonra pirinçler göz göz olduğunda ateşi söndürdüm, demlenmeye bıraktım. Üzerine dereotu ve nane kıyarak ılık ılık servis yaptım.

Umarım sizler de seversiniz.

Afiyet olsun!

Enginar güzellemelerine devam: İç baklalı enginar


Yine mi enginar demeyin ne olur, Emre dedi de:)))) Oysa sadece haftada bir yapıyorum bu aralar. Faydasını düşününce her gün yemek lazım aslında. Şaka bir yana sonradan hepsi afiyetle beğenerek yediler elbette. Zaten beğenmeseler olay çıkardı, verdiğim emeği düşününce:)))) Taze iç baklaların üstündeki ince kabuğu tek tek soydum iç kısmına zarar vermemeye çalışarak. Ota, sebzeye bayıldığım için bana göre  leziz bir yemek çıktı ortaya. Kullandığım malzemelere gelince;

– 500 gr taze iç bakla

– 4 adet ayıklanmış çanak enginar

– 1 orta boy kuru soğan

– 3 dal taze soğan

– 5-6 dal dereotu

– 1/2 çay bardağı sızma zeytinyağı

– tuz

– 1 tatlı kaşığı şeker

Nasıl yaptım;

Öncelikle daha önce söylediğim gibi pazardan aldığım taze iç baklaların kabuklarını tek tek soydum bir gece önce tv seyrederken. Yemeği hazırlamaya başlarken kuru soğanı çok ince yemeklik doğradım. Yayvan bir tencereye soğanı ve zeytinyağını koydum. Az tuz ilavesi ile orta ateşte pişirmeye başladım. Soğanları rengi dönmeden ama iyice yumuşayana kadar pişirdim. Soğanlar olduğunda bir bardak kadar sıcak suyu ilave ettim göz kararı. Kaynayan yemek suyuna enginarları ve iç baklaları ekledim. Tuzunu kontrol ettim, şekerini ilave ettim. Altını kısıp, kapağını kapattım. 15-20 dk pişmeye bıraktım. Arada bıçakla enginarları kontrol ettim. Bıçak rahatça girip çıktığında enginarlar tamamdır. Zaten bu arada iç baklalar fazlasıyla pişmişti ama biçimini kaybetmemişti. Eğer daha diri olmalarını arzu ediyorsak enginarları önce koyup bir 5 dk geçtikten sonra baklaları koyabiliriz.  Yemek tamam olduğunda ince kıyılmış taze soğanları ve dereotlarını ekledim, karıştırdım. Ateşi kapattım, yemeği dinlenmeye bıraktım. Servis yaparken üzerine hafifçe sızma zeytinyağı gezdirdim, kıyılmış dereotu serptim. Nefis oldu:) Umarım siz de denersiniz.

Afiyet olsun!

Kuzu Etli Enginar


Enginarı zaten çok severdim ama klasik birkaç tariften de dışarı pek çıkmazdım doğrusu. Bu yıl Şemsa hanım benim için çok ilham verici oldu. Sadece enginar değil tüm tarifleri o güzel anlatımıyla bana yol gösteriyor.  Her tarifini bir an önce yapmak, mutfağımdakilere tattırmak isteği duyuyorum.

Enginarlara gelince sevgili Ezgi’nin Ayna’da yaptığı gibi 40 gün 40 enginar yapamayacak olsam da bu bahar mümkün olduğu kadar çok çeşidini denemek istiyorum. Bugünkü yemeğimiz kuzu etli, sultani bezelyeli enginar. Kendi eski tatlarımızı ve yeni öğrendiklerimi birleştirdiğim güzel bir tarif oldu. Tüm ev halkı afiyetle yedi. Denemek isterseniz eğer;

4 kişi için malzemelerim;

–          400 gr kuzu eti  (yemeklik kuşbaşı da olabilir, kemikli et de olabilir)

–          4 adet çanak enginar

–          250 gr sultani bezelye

–          1 adet kuru soğan

–          15 adet arpacık soğanı

–          2 sap taze soğan

–          ¼ demet dereotu

–          10-12 Fesleğen yaprağı

–          ½ limon suyu

–          Tuz, taze çekilmiş karabiber

–          1 çay bardağı sızma zeytinyağı

Nasıl yaptım;

Önce düdüklü tenceremi ocağa koydum, ısınmasını sağladım. Zeytinyağını koyup ardından etleri ekledim. Kızgın tencerede etler bir müddet kendi halinde piştikten sonra ince doğranmış kuru soğanı ekledim. Limon kabuğu rendesi ve fesleğenlerin yarısını kıyıp etlere ilave ettim. Bir müddet etler soğanlarla kavrulduktan sonra sıcak su koyup düdüklüyü kapattım. Buhar çıktıktan sonra 15 dk pişirdim. O arada sultani bezelyeleri, arpacık soğanlarını ve taze soğanı ayıkladım. Düdüklüyü açıp arpacık soğanları ilave ettim. Tuz ve karabiberini ekledim. 5 dk kadar soğanlarla pişmeye devam ettiler (buradan itibaren normal kapakla pişirdim, düdüklü olarak devam etmedim) Ardından enginarları ekledim. Enginarlar hafifçe yumuşayana kadar birlikte piştiler. Bıçakla enginarları kontrol edip pişmeye yakın olduğunu görünce sultani bezelyeleri ekledim. Onlar da yumuşayınca limon suyunu ekleyip ateşi kapattım. Kıyılmış dereotu ve taze soğanı koyup karıştırdım, kapalı kapakla dinlenmeye bıraktım.  Servis ederken üzerine biraz daha sızma zeytinyağı gezdirdim, kıyılmış dereotu ve fesleğen serptim.

Umarım sizler de bizim kadar seversiniz, afiyet olsun!

Annemin enginarı


Bu sıralar nerede hoşuma giden enginar bulsam hemen alıyorum. Bunlara da Erenköyde bir seyyar satıcıda rastladım. Son derece taze, küçük, bebek enginardı. Resmi yakından çekmiş olduğum için küçüklükleri belli olmuyor pek ama öyleydiler. O kadar hoşuma gittiler ki hatta bir kavanoza çiçek gibi koydum, bir gün mutfakta durdular.

Daha önce yazdığım enginarlı sulu köfte tarifinde bahsettiğim annemin tarzında zeytinyağlı enginar yemeği yapmaya karar verdim bu güzellikleri.

Enginarlardan önce diğer malzemeleri hazırladım bekleyip kararmasınlar diye. Bir soğanı ve bir diş sarımsağı çok ince küçük, küçük doğradım. Bir havucu ve iki patatesi temizleyip iri küpler halinde doğradım. 4 sap taze soğanı ayıklayıp 2 cm uzunluğunda doğradım. 1/4 demet dereotunu yıkayıp hazırladım. En son enginarların dıştaki sert yapraklarını ayıkladım. Sapından 3 cm kalacak şekilde kestim. Tepesinden de uç kısımlarını kestim. Ayıkladığım her enginarı limonla oyup, limonlu suya koydum.

Bol sızma zeytinyağı koyduğum tencereye soğanları ve sarımsağı aldım pişirmeye başladım. Bir limonun kabuğundan rendeledim, tuzunu ilave ettim. Soğanlar yumuşayıp hafifçe renk aldığında havuçları ekledim. Biraz sonra da patatesleri. Hafifçe sotelendikten sonra sıcak suyunu koydum. Diğer yanda bir çorba kaşığı unu yarım limon suyu ve birazıcık daha soğuk su ile erittim, bir tatlı kaşığı şeker ekledim. Kaynamakta olan yemeğe ilave ettim, karıştırarak yedirdim. Böylece yemeğin hoş bir sarılıkta ve kıvamda sosu oluştu. Şimdi suda beklemekte olan enginarları herbirini dörde bölerek tencereye ekleyebiliriz. Bundan sonra bir 15 dk kadar pişti. Enginarları kontrol ederek pişme derecesini ayarlayabiliriz. Pişmesine yakın hazırladığım taze soğanları ve dereotunu ilave ettim. Yemeğin içine eklediğim dereotunu kıymadım. Her tarafına dağılmadan sadece aromasını versin istedim. Ateşi kapatıp dinlenmeye bıraktım. Servis yaparken taze dereotlarıyla süsledim. Daha önce bahsettiğim gibi bizde bu yemek soğuk zeytinyağlı olarak değil ılık ılık yeniyor.  Biraz dinlendikten sonra servis yaptım. Umarım siz de hoşlanırsınız.

Değişik bir sulu köfte


Bilgisayar sorunumu bugün hallettim sonunda:) Servisten mutlu haber geldiğinde koşa koşa gittim almak için. Bir işe başlayıp sorumluğunu yerine getirememek ne ağır yükmüş. Umarım bundan sonra sık sık yazacağım. Bu arada birikmiş bir sürü tarifim oldu, yeter ki yazmak için hevesim olsun:)

Geçenlerde sürekli yazılarını takip ettiğim ve çok beğendiğim Şemsa Denizsel’in bloğunda Enginarlı Sulu Köfte tarifini görünce muhakkak denemem gerekli diye düşündüm. Bahar demek enginar demek benim için de, yapabilsem her gün bir çeşidini yemek isterim. İzmirde annemin enginarla yaptığı bir yemeği hatırladım bu tarifi görünce. İstanbul tipi zeytinyağlı çanak enginar yemeğinden farklı olarak taze yaprakları da kullanılır bu yemekte ve nispeten daha suludur ve ılık yenir içinde et olmamasına rağmen . O lezzeti çok özlediğim için ve Şemsa hanımın tariflerine de çok güvendiğim için bu benzer tarifi denemeye karar verdim. Sonuç, muhteşem:) Bir yemeğin terbiyesi bu kadar mı lezzetli olur, bu kadar mı aromalar uyum içindedir, şahaneydi! Elbette benim uygulamam onun tarifine ne kadar yaklaşabildi bilmiyorum orjinalini yemediğim için. Kimbilir o ustanın elinden yemiş olsaydım neler söyleyecektim:)

Sadece kendime göre bir iki değişiklik yaptım. İlk olarak köfteyi bulgurla değil klasik sulu köfte biçiminde pirinçle hazırladım. Ufacık bir soğan, kıyılmış dereotu, azıcık yumurta akı, tuz ve karabiber ilavesiyle. İkinci olarak köfteyi fırınlamadım. Pirinçleri çiğ bir köfteyi fırınlamak iyi bir fikir değilmiş gibi geldi. Sadece önceden pirinçleri sıcak su ile yarım saat kadar ıslattım. Üçüncü olarak bir havuç ilave ettim patateslerle birlikte. Annemin yaptığı yemekte olurdu. Son olarak da bende sultani bezelye olmadığı için bir avuç normal bezelye ilave ettim. Geri kalan aynen Şemsa hanımın tarifindeki gibi uygulandı. Bu tarifte soyulmuş hazır çanak enginar kullanılmadığı için bulabildiğiniz en taze körpe enginarları satın alıp, evde hazırlamak gerekiyor. En dıştaki kart yaprakları atıp, enginarın tepesinden de 2 parmak kadarını kesmek gerekiyor. Sapından da 3 cm kadarını bırakmak lazım, dış kabuğunu incecik soyarak. En son olarak bir enginarı dörde bölerek varsa göbeğindeki tüylü ve dikenli kısımları çıkarıp hemen limonla ovup, limonlu suya koymak gerekiyor kararmaması için. Biraz zahmetli gibi mi görünüyor:) Evet malesef biraz öyle ama güzel şeyler kolay elde edilmiyor ne yazıkki.

Ben çok hoşlandım, evdekiler de öyle. Emre değişik tatlara açık bir çocuk olmasına rağmen pek enginara rağbet etmezdi o bile bayıla bayıla yedi. Zaten şu sıralar en büyük destekcim o:) Annesi blog yazarı oldu ya yaptığı herşeyi zevkle beğeniyle yiyor beni teşvik etmek için:)