Posts Tagged ‘sebze yemekleri’

Beşamel soslu ıspanak


DSC_0303

Bu pratik tarifi televizyonda izlemiştim bir kaç yıl önce. Kış sofralarında hoş bir sebze yemeği veya yan yemek olarak çok lezzetli bir alternatif, üstelik yapımı da çok kolay. Ispanağa pastırma çok yakışıyor, bir de beşamelle birleşince nefis oluyor.

DSC_0309

 

Malzemeler :

– 500 gr ayıklanmış temizlenmiş ıspanak

– 1 ufak patates

– 1 havuç

– 1 kuru soğan

– 1 adet kırmızı kapya biber

– 2-3 dilim pastırma

– 1-2 diş sarımsak

– zeytinyağı

– tuz, karabiber

Beşamel için;

– 250 ml süt

– 1 yemek kaşığı un

– 1 yemek kaşığı tereyağı

– tuz, karabiber, muskat rendesi

– yarım su bardağı rende kaşar peyniri

Ayıklanmış, yıkanmış ıspanakları iri parçalara doğrayın. Patatesi, havucu, biberi ve soğanı soyup tavla zarı biçiminde doğrayın. Pastırmayı da küçük parçalara doğrayın. Büyük bir tavaya bir kaç kaşık zeytinyağı koyun ve ısınmaya bırakın. Sırayla soğan, havuç, biber ve patatesleri ekleyerek orta ateşte soteleyin. Pastırmayı da ilave edip pişirmeye devam edin. Sebzeler yumuşadığında ıspanakları ve ince kıyılmış sarımsağı ekleyin. Ateşi yükseltin ve harlı ateşte ıspanaklar sönene kadar kısa süre pişirin. Ispanağı zümrüt yeşil halde bırakın çok öldürmeyin. Karışımın tuzunu, karabiberini ayarlayın. Pişen sebze karışımını bir fırın kabına yayın.

DSC_0291

Beşamel sos için bir kapta sütü ısıtın. Başka bir sos tenceresinde tereyağını eritin, unu ekleyip kavurun, rengi dönmeden sıcak sütü ekleyip karıştırın. Pürüzsüz bir kıvam alana kadar sosu sürekli karıştırarak pişirin. Beşamel sosun kıvamı çok koyu olmamalı, eğer öyle olduysa biraz daha süt ilave edin. Tuz, karabiber ve muskat rendesi ekleyin.

DSC_0295

Sosu sebzelerin üzerine yayın, en üste de kaşar rendesi serpip fırına verin. Tüm lezzetler birbiri ile bütünleşene  ve üstü kızarana kadar yaklaşık 20 dk 180 derece fırında pişirin. Fırından aldıktan sonra biraz dinlendirip servis yapın.

DSC_0301

Afiyet olsun!

Koruk ekşili ve acı biberli bamya


ekşili acılı bamya

 

 

Bayram tatili sonrası pazarda alışveriş yaparken Ege bamyalarını görünce dayanamadım. Kırmızılı Urla bamyalarından değillerdi ama ne yapalım burada Ege bamyası da sık bulunmuyor ki.  Tazecik ama uzun bamyaları bulunca kaçırmadım.

Anneannem bamyayı zeytinyağlı olarak koruk ekşisiyle yapardı mevsiminde, bir de içine bir iki acı yeşil biber atardı, nefis olurdu. Bana onu hatırlatan bir kaç yemekten biridir acılı bamya.  Bizde daha çok piliçli Yalova bamyası tercih edilse de ev ahalisi tarafından arada uzun bamya buldukça acılısını da yapıyorum ve neredeyse hepsini kendime saklamak istiyorum 🙂

Koruk ekşisi da bana anneannemi hatırlatan şeylerden biri. Anılarımız ne kadar yiyeceklerle bağlantılı değil mi, kokular da öyle. O tat veya koku bizi geçmişimize götürüveriyor. Koruk ekşisi ya da şerbeti denince hemen çocukluğumda anneannemin buzdolabındaki şerbet şisesi geliyor aklıma. Mevsim başında daha üzümler olgunlaşmadan koruk halindeyken bağdan toplanan olmamış üzümler eve getirilir, güzelce yıkanır ve tanelenirdi. Anneannem onları ezerek sıkar ve sularını çıkarırdı ve bolca şekerle şurup haline getirir şişelere doldururdu. Hiç kaynatmadan yaptığı bu şurup meyvenin tüm tazeliğini ve vitaminini taşırdı. Bilenler bilir koruk ekşisinin çok kendine has bir tadı vardır. Nefis ekşiliğinin yanında hafif buruktur da. Koruk şerbeti içmek istediğimizde dolaptaki konsantreden bardağımıza bir parmak kadar koyar üstünü soğuk suyla tamamlardık. İşte nefis, iç açıcı ve serinletici içeceğimiz hazır 🙂  Ne kadar şanslıymışım ki bu güzellikleri yaşamışım. Elimden geldiğince bazılarını yaşatmaya çalışıyorum hala.

koruk

Bamyaları pazardan alıp eve gelince binamızın bahçesindeki asmanın koruklarının hala olgunlaşmamış olduğunu gördüm ve evet dedim bu yemek mutlaka koruk ekşisiyle olmalı. E hazır toplamışken birazıcık da şerbet yapabiliriz.

koruk şerbeti 2

Emre’ye hoş bir sürpriz oldu, tadını çok beğendi. Neyse ki onunla tat zevklerimiz çok uyuyor.

Yemeğimize gelecek olursak, alt tarafı bir sebze yemeği için bu kadar laf salatası demeyin ne olur. Bazen bir yemek bir yemekten çok daha fazlasını ifade ediyor. Bu da onlardan biri benim için ve sizlerle paylaşmak istedim. Acı ve ekşi birlikteliğini seviyorsanız mutlaka bir şanş verin derim.

Gelelim yemeğimizin tarifine :

– 500 gr uzun Ege bamyası

– 4 domates

– 1 kuru soğan

– 2-3 acı sivri biber (acılık oranını nasıl tercih ediyorsanız öyle)

– Bir Türk kahvesi fincanı kadar koruk ekşisi (eğer bulamıyorsanız bir limon suyu)

– 1 çay bardağı sızma zeytinyağı

– tuz

Bamyaları yıkayın, süzün. Bir tepsiye temiz mutfak havlusu serin, üzerine yıkadığınız bamyaları tek sıra olarak yayın. Balkonda ya da uygun havadar bir yerde kurumaya bırakın. Bu püf noktası önemli, çünkü ben de annem ve anneannemden böyle öğrendim. Ayıklamadan önce yıkayıp kuruttuğunuz bamyalar ayıklandıktan sonra pişerken salyasını bırakmıyor. Burada kurutmaktan maksadımız yıkama suyunun giderilmesi, yoksa kışlık kurutmuyoruz 🙂 Bamyaları tepeleri üçgen olacak şekilde ayıklayın. Soğanı yemeklik doğrayın. Biberleri iri parçalara bölün. Domateslerin kabuklarını soyup küp küp doğrayın.  Korukları ayıklayıp havan veya bir kavanoz yardımıyla ezin, suyunu süzün.

Tencereye zeytinyağını koyun, önce soğanları ilave edip orta ateşte hafif yumuşayana kadar kavurun. Sonra domatesleri ilave edin, tuz ekleyip pişirmeye devam edin. Domatesler yumuşadığında bamyaları ve biberleri ekleyin.

koruk ekşisi 1

Hemen koruk suyu ya da limon suyunu üzerine gezdirin. Bu nokta da salyalanmayı önlemek için önemli unutmayalım. Ben bir kaç koruk tanesini de yemeğin içine atıverdim. Şöyle bir karıştırıp domatesin bıraktığı suyun durumuna göre sebzelerin hizasına kadar sıcak su ekleyin. Kapağı kapatıp orta-kısık ateşte pişirmeye bırakın. 20 -25 dk kadar sonra bamyalar yumuşayıp arzu ettiğiniz kıvama geldiğinde altını kapatın. Ben şahsi olarak çok ezilmiş hallerini sevmediğim için yumuşak ama çatala gelecek hale gelene kadar pişiriyorum.

Her ne kadar yemeğimiz zeytinyağlı olsa da bir Egeli olarak sıcak – ılık arası yemeyi seviyorum sebzelerimi, bence siz de öyle yapın. Tadına varacaksınız eminim 🙂

koruk ekşili bamya

Afiyet olsun!

 

Mini köfteli kök ıspanak


köfteli ıspanak yemeği

 

Hep hamur işleri, tatlılar, ağır yemekler yapmıyorum elbette mutfağımda. Gündelik hayatımızda bolca sebze yemeği yer alıyor masamızda. Ispanak da en sevdiğimiz sebzelerden biri. Klasik kıymalı pirinçli ıspanak yemeğine değişik bir alternatif olarak mini köftelisini yaptım geçenlerde. Tarif basit;

Malzemeler:

– 1 demet ayıklanmış ıspanak, daha çok kök kısımları ve ufak yapraklar

– 300 gr dana kıyma

– 2 yemek kaşığı pirinç

– 1 büyük soğan

– 1 havuç

– 1 adet kırmızı biber

– 1 tatlı kaşığı salça (ben domates- biber karışık kullandım)

– bir kaç kaşık zeytinyağı

– tuz, karabiber

– yarım limon suyu

Soğanın yarısını rendeleyin. Kıyma, pirinç, soğan rendesi, tuz ve karabiber ilavesiyle köfteyi yoğurun. Harçtan minik köfteler yuvarlayın. Bir tavayı ocakta ısıtın, içine bir yemek kaşığı zeytinyağı koyun. Mini köfteleri tavaya atıp, sallayarak hafifçe kızartın. Kızarmış köfteleri tavadan alıp bir tabağa koyun. Kalan yarım soğanı yemeklik ince doğrayın. Havucu ayıklayıp ince ince halka dilimleyin. Kırmızı biberi ayıklayıp doğrayın. Bir tencereye biraz zeytinyağı koyup ısıtın. Soğanı ekleyip yakmadan kavurun. Ardından havuçları koyup sotelemeye devam edin. Sonra biberleri ekleyin, bir kaç dakika daha pişirdikten sonra bir tatlı kaşığı salçayı ilave edip kokusu çıkana kadar kavurun. Ispanakları da tencereye ekleyin. Ispanaklar söndükten sonra mini köfteleri tencereye ilave edin. Az sıcak su ekleyip tencerenin kapağını kapatın. Orta ateşte 15-20 dk pişirin. Yemek piştikten sonra yarım limonun suyunu yemeğe ilave edin. Biraz dinlendirdikten sonra servis yapın.

köfteli ıspanak

Bol sebzeli, eti, karbonhidratı bir arada az yağlı çok sağlıklı bir yemek sizi bekliyor.

Afiyet olsun !