Posts Tagged ‘lor peyniri’

Lor peynirli pan kek ve mandalina reçeli


mandalina reçeli ve lorlu pankek

Hafta sonu kahvaltılarında pan kek çok sevilen bir çeşit bizim evde. Ben de zengin malzemeler ekleyerek daha besleyici hale getirmeye çalışıyorum. Kimi zaman taze meyve kimi zaman sebze ekleyerek tek tabakta tam bir öğün oluşturuyorum. Bu defa elimde nefis Ayvalık loru vardı ve geçen aylarda yaptığım ama henüz sizlerle paylaşmaya fırsat bulamadığım reçellerim. Dedim nefis bir birliktelik olacak eminim. Ayvalık olmasa da tuzsuz herhangi bir lor peyniri kullanabilirsiniz.

Lorlu pan kek başlangıç noktamız ama asıl anlatmak istediğim mandalina reçelim. İngilizlerin kahvaltılık reçellerine bayılırım. Berrak jölesi içinde meyveler pek nefis durur. Özellikle acı portakal reçeli ve mandalina reçeli en sevdiklerimdendir. Bu kış portakal ve mandalina reçellerimi aşağıda anlatacağım usulde yaptım. İlk olarak mandalina reçelini reçetesini veriyorum, bir başka yazıda da diğer çeşitlerden bahsedeceğim.

Lorlu Pan Kek :

Malzemeler :

– 1 iri yumurta

– 1 su bardağı süt

– 75 gr tuzsuz lor peyniri

– 1 su bardağı un

– 3 yemek kaşığı toz şeker

– 3 yemek kaşığı eritilmiş tereyağı

– 1 portakal kabuğu rendesi

– 1 portakal suyu

– 1 tatlı kaşığı kabartma tozu

– bir çimdik tuz

Lor peyniri ve sütü karıştırıp peyniri iyice ezin, krema kıvamına gelsin. İçine bir yumurta ve şekeri ilave edin, iyice karıştırın. Eritilmiş tereyağını da ekleyin. Portakal kabuğu rendesi ve  portakal suyunu ilave edin. Diğer yanda unun içine kabartma tozunu ve tuzu ekleyip eleyin. Elenmiş unu sütlü karışıma ekleyip karıştırın. Çok fazla çırpmadan sadece homojen hale gelene kadar karıştırın.

Bir teflon tavayı ısıtıp çok az yağla yağlayın. Fazlasını kağıt peçete ile alın. Karışımdan ufak bir kepçe döküp orta ateşte pişmeye bırakın. Hamurun yüzeyinde kabarcıklar oluştuğunda spatula ile ters yüz edip arka tarafını da altın rengi alana kadar pişirin.

Tüm hamurlar piştiğinde dilediğiniz reçel ve kremayla servis edebilirsiniz. Ben içine portakal koyduğumuz için mandalina ve portakal reçelleriyle sundum. Krema yerine de hafifçe çırpılmış labne peyniri kullandım.

Eğer haftasonu kahvaltısında misafir ağırlıyorsanız veya sadece aileniz için değişik bir kahvaltılık isterseniz zevkle sunabileceğiniz nefis bir tarif. Denemenizi şiddetle tavsiye ederim.

Gelelim reçelimize, biraz aşamalı bir yapımı olsa da sonuç inanın uğraştığınıza değecek. Berrak jölesi içinde çok ince kesim narenciye kabukları hem görünüm hem de lezzet açısında sizi şaşırtacak. Yoğun aromalı gerçek meyve lezzetli bu reçel sizi çok memnun edecek. Hiç bir ilave katkı maddesi olmadan meyvenin kendi pektini ile oluşan jölesi hem dayanıklı hem de sunumu çok güzel bir reçel sağlıyor.

avyalık lorlu pankek

Mandalina reçeli 

Malzemeler:

– 1,5 kg güzel kabuklu ve kokulu mandalina (ben yoğun aromalı, koyu turuncu renkli ve bol çekirdekli bir cins kullandım)

– toz şeker ( şeker miktarı sonunda elde edeceğimiz sıvı miktarına eşit oranda kullanılacak 1:1)

– 1 limon

– 5 bardak su

İlk olarak mandalinaları sıcağa yakın ılık suda iyice yıkayın. Hatta bir sebze fırçası ile dış kabuğu fırçalayın. Elinizden geldiği kadar meyvede zırai atık kalmamasını sağlayın. Mandalinaları ortadan ikiye kesip sularını sıkın, bir tencerede biriktirin. Çıkan kabukların içinde kalan dış zarları ve çekirdekleri bir kaşık ile çıkarın. Çıkan içleri bir mutfak tülbentinin içine koyun kese yapıp bağlayın. Mandalina kabuklarını elinizden geldiği kadar ince olarak kıyın. Büyüklüğü sizin arzunuza bağlı. Kıydınız kabukları, keseye bağladığınız çekirdek ve zarları sıktınız mandalina suyunun içine ekleyin. 5 bardak suyu da ilave edin. Tencerenin kapağını kapatıp bir gece buzdolabında bekletin.

Ertesi sabah tencereyi ocağa alın, kapağı açık olarak kaynatmaya bırakın. Mevcut sıvı yarıya inene kadar ve kabuklar iyice yumuşayana kadar kaynatmaya devam edin. Sıvı yarıya indiğinde ocaktan alıp soğumaya bırakın. Soğuduktan sonra içinden tülbente sardığınız içleri çıkarın. Elinizle iyice sıkarak içinde kalmış olan özü akıtın.  Bu öz  meyvenin zarı ve çekirdeklerinde bulunan doğal pektindir ve reçelimizin koyulaşmasını sağlar.

Tencerede kalan sıvıyı ve kabukları ölçün, kaç gr geliyorsa, örneğin 1 kg ise 1 kg şeker ekleyin. Bir limonun suyunu sıkıp ilave edin. Şekerli meyve suyunu  ocağa alın şeker eriyip yavaş yavaş kıvam alana kadar kaynatın. Ocağın başından ayrılmadan oluşan kefi kaşıkla alın. Bu aşama sonunda berrak bir reçel elde etmek istiyorsak çok önemli. Reçelin kıvama gelip gelmediğini anlamak için buzlukta beklettiğiniz bir porselen tabağa bir damla reçel damlatın. Tekrar dolaba alıp bir kaç dakika bekletin. Çıkardığınızda eğer akışkan değilse ve tınağınızla ittiğinizde büzüşüyorsa olmuş demektir.

Ocağı kapatıp sterize edilmiş kavanozlara paylaştırın. Kapaklarını kapatıp ters çevirerek vakumlayın. Bu şekilde uzun süre bozulmadan kalan reçelleriniz olacak. Minik kavanozları süsleyip dostlarına hediye edebilirsiniz, inanın çok makbule geçer.

Afiyet olsun!

Çilek soslu cheesecake


 

Uzun zamandır severek yaptığım lezzetli, pek yanılma payı olmayan, kolay ve pratik temel cheesecake tarifimi paylaşmak istiyordum. Bu temel tarif üzerinden giderek aromaları çeşitlendirmek, üstünün sosunu değiştirmek hatta içine çikolata ekleyerek farklı alternatifleri oluşturmak mümkün. İlk tarif için de çilek mevsiminde olduğumuz için yine onu seçtim. Kışın limon ve portakallı, baharda çilekli, yazın şeftali ve vişneli her zaman mevsim meyveleri ile çeşitlendirmek mümkün tarifi.

Ben “cheesecake”lerimi fazla kalın sevmiyorum. Kalınlığı yüksek bir kek için çok miktarda peynir ve krema kullanıldığından kalorisi iyice artıyor. Krema yerine zaman zaman suyu alınmış yoğurt ya da sütü sirke yada limonla kestirerek elde ettiğimiz lor da kullanılabilir. Fakat çeşitli denemelerim sonucunda gördüm ki labne + krema birleşimi bence en iyi birlikteliği sağlıyor. Klasik bir Amerikan tatlısı olan cheesecake için yurtdışında kullanılan krem peynir çok yoğun yağ içeriği olan bir peynir çeşidi. Onlardan yapılan cheesecake daha ipeksi bir kıvama ve yoğun bir tada sahip oluyor. Bizde cheesecake yapmaya müsait olan peynirler labne, lor veya krema beyaz peynir ise daha az yağlı. Belki orijinal tada uzak kalıyor ama ben seviyorum bizim peynirlerle yapılan cheesecakeleri daha hafif oldukları için. Karışıma krema ilavesi labnedeki eksik yağ oranını yükseltmeye yardımcı oluyor, kıvamı güzelleştiriyor ama yine de Amerikan versiyonundan daha hafif oluyor. Siz daha da hafif bir kek istiyorsanız tarifteki krema yerine bir bardak suyu süzülmüş, tadı ekşi olmayan bir yoğurt kullanın.

Cheesecake yaparken meydana gelen en büyük sorunlardan biri fırında pişerken kekin çatlamasıdır. Bunu önlemenin en temel yollarından biri karışımı hazırlarken çok fazla karıştırmamak, ikincisi ise çok sıcak fırında pişirmemektir. Eğer karışım mikser ile veya elle çok fazla çırpılırsa içine hava hapsolacak pişerken de bu hapsolan hava dışarıya çıkmaya çalışırken kekin çatlamasına neden olacaktır. Ben karıştırırken  Kitchen Aid’in çıpma telini değil karıştırma ucunu kullanıyorum yada mutfak robotunda kesme bıçağı takılı olarak karışımı hazırlıyorum, el mikseri kullanmıyorum. İkinci çatlama nedeni pişirme ısısı demiştik; eğer fırın ısısı fazla yüksek olursa karışım önce kenarlardan pişmeye başlayacak ve ortadan çatlayabilecektir. Bunu önlemek için cheesecake kalıbını su geçirmemesi için dıştan alüminyum folya ile sarıp su dolu bir tepsinin içine koyarak pişirmek de önerilebilir. Ama benim kendi deneyimlerime göre 160 dereceye ısıtılmış bir fırında  su banyosuna gerek olmadan 50-60 dk arasında pişirilirse hiç çatlama olmadan bir cheesecake yapmak mümkün. Cheesecake yaparken fırında fazla pişirmek de tadına kötü etki eden faktörlerden biri. En iyi kıvam üzeri kızarmadan, kalıbın kenarlarına yakın kısımları elle dokunulduğunda toklaşmış ama en ortası hala hafifçe yumuşakken fırını kapatıp, sıcak fırında bir süre bekleterek elde edilebilir. Daha sonra oda ısısına gelene kadar bekletip ardından kalıbıyla buzdolabına kaldırmak, 2-3 saat buzdolabında beklettikten sonra kalıbı açmak gerekiyor. Bir gece bekletilirse daha da iyi sonuç alınabilir.

Ne kadar da uzattın lafı dediğinizi duyar gibiyim:-) haklısınız ama ne yapayım ki eğer aklımda olanları aktarmazsam ve denerken tarif başarısız olursa kendimi sorumlu hissederim. Neyse tarife gelecek olursak;

Malzemeler: 22 cm çaplı yuvarlak bir kelepçeli kalıp

Alt taban için;

–          1 paket  burçak bisküvi

–          25 gr tereyağı  yani 1 tepeleme yemek kaşığı dolusu ( eskiden 50 gr kullanırdım ama denedim yarısı da iş görüyor doğrusu. Burada yağın görevi un haline getirilmiş bisküvileri bir araya toplayıp taban oluşturmak, pişerken gevrek halde kalmasını sağlamak)

Orta kısım için;

–          300 gr labne peyniri (bazı markaların 300 gr.lık paketleri var, diğer 200 gr.lık markalardan ise 1.5 paket kullanılabilir)

–          200 ml kutu süt kreması (1 kutu)

–          1 su bardağı toz şeker (normal su bardağı 200 ml.lik)

–          3 yumurta

–          3 yemek kaşığı mısır nişastası (kaşıklar tepeleme dolu olmayacak, silme olacak)

–          Vanilya

Üst kısmı için;

–          1 kase çilek

–          2 yemek kaşığı toz şeker

–          1 yemek kaşığı mısır nişastası

–          Yarım bardak su

Yapılışı:

Malzemelerde olduğu gibi aynı sırayı takip ediyoruz cheesecake yaparken. Önce al tabanı oluşturmak için bir paket (140 gr) burçak bisküviyi mutfak robotunda un kıvamına gelene kadar çekiyoruz. Ufak bir tencerede bir tepeleme yemek kaşığı (25 gr) tereyağını kısık ateşte yağı yakmadan eritiyoruz. Yağ eridikten sonra ocaktan alıp içine un haline gelmiş bisküvileri döküp kaşıkla karıştırıyoruz. Yağın tüm bisküvilere iyice nüfüz etmesini sağlıyoruz. Önceden yağladığımız kelepçeli yuvarlak kalıbın içine döküyoruz. Elimizle veya bir kaşığın sırtı ile sıkıştırarak eşit bir kalınlıkta tabana yayıyoruz. Bir bardağın dibi ile tüm yüzeyi bastırarak sıkıştırıyoruz. Bazı tariflerde tabanı bu haldeyken önceden ısıtılmış fırına verip 5 dk lığına pişirmek öneriliyor. Çok dikkatli olacaksanız yapabilirsiniz ama ben başka şeylere dalıp unutabileceğimden yapmıyorum doğrusu. Kalıbı buzdolabına kaldırıyorum ve iç malzemesini hazırlamaya başlıyorum.

Mutfak robotunda veya tezgah üstü mikserin karıştırma kabında önce labne peyniri ve şekeri çırpmaya başlıyorum. Homojen bir krema kıvamı aldığında kutu kremayı içine ilave edip çırpmaya devam ediyorum. Ardından yumurtaları teker teker karışıma ekliyorum. 3 kaşık nişastayı da ekleyip tamamen yedirdikten sonra vanilya ilave edip tamamlıyorum karışımı. Bütün bu işlemleri çok uzun süre çırpmadan sadece karışım homojen olana kadar yapıyoruz.

Buzdolabından çıkardığımız kalıba karışımı yavaş yavaş döküyoruz, bisküvili taban dağılmasın diye. Ardından 160 derece fırına veriyoruz. Arada gözlemleyerek 50 dk kadar sonra üzeri kızarmadan, orta kısım hala sallanır haldeyken fırını kapatıyoruz. Fırın kapağını hafif açık bırakarak 10 dk daha fırında bekletiyoruz. Daha sonra fırından çıkarıp oda sıcaklığında soğumasını bekliyoruz. Soğurken kekimiz fırından çıktığı andaki kabarıklığını kaybedip çökecektir. Endişelenmeyin normali budur. Çökme sırasında üzerine dökeceğimiz sosu taşıyacak doğal bir kenar oluşacaktır.

Üstü için bir kase çileği ufak parçalara kesiyoruz. Bir sos tenceresine aldığımız çileklerin üzerine 2 yemek kaşığı toz şeker serpip kısık ateşte pişirmeye başlıyoruz. Şeker ve ısı yardımıyla sulanıp hafifçe pişen çileklerin üzerine yarım bardak su ile ezilmiş bir kaşık nişastayı yavaş yavaş ekliyoruz. Kıvamını kontrol ederek pişiriyoruz. Eğer sos çok koyu görünüyorsa biraz daha su ekleyerek kıvamını ayarlıyoruz. Sosu ocaktan alıp karıştırarak hafif soğumasını sağlıyoruz. Ilınmış sosu oda sıcaklığına gelmiş kelepçeli kalıbının içindeki kekin üstüne döküp eşit olarak yayılmasını sağlıyoruz. Bu defa benim sosum biraz fazla olmuş, kenarlardan taştı, normalde sadece üstte kalması yeterli ve hoş olur.  Keki kalıbıyla birlikte buzdolabına kaldırıp dinlenmeye bırakıyoruz.

Birkaç saat sonra önce bıçakla kenarları kalıptan sıyırıyoruz. Ardından dikkatlice kelepçeyi açıp çıkarıyoruz. Cheesecake servise hazır:-)

Afiyet olsun!